İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2009

S-18

ÜST GASTROİNTESTİNAL SİSTEM ENDOSKOPİK GİRİŞİMLERİNDE SEDOANALJEZİ AMAÇLI İNTRAVENÖZ MİDAZOLAM + KETAMİN İLE MİDAZOLAM + ALFENTANİL UYGULAMALARININ ETKİNLİĞİ

U.ÖZDEMİR 1, A.BAYSAL 1, F.GÜZELMERİÇ 1, T.KOÇAK 1


KARTAL KOŞUYOLU YÜKSEK İHTİSAS EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1

Üst gastrointestinal sistem (GİS) endoskopik girişimlerinde sedoanaljezi uygulaması standart bir yöntem olarak benimsenmiştir. Bu çalışmada amacımız; iki farklı ilaç kombinasyonu uygulamalarının gastrointestinal sistem endoskopik girişimlerinde etkinliğini, hasta ve doktor memnuniyetini  araştırmaktır.

Randomize prospektif olarak planladığımız bu çalışmaya endoskopik girişim endikasyonu konan, ASA I, II ve stabil III sınıfı 185 hasta dahil edilmiştir.Tüm hastaların, demografik verileri  yanında, kardiyak riskleri modifiye Goldman skorlaması ile belirlendi.Hastalar 2 gruba ayrıldı.1. gruba (n=93) intravenöz midazolam ve ketamin , 2. gruba (n=92) ise intravenöz midazolam  ve alfentanil  uygulandı. Girişim sırasında Ramsey sedasyon skorunun 3 ila 4 arasında tutulması hedeflendi. Gerektiğinde 1.gruba ketamin, 2.gruba alfentanil ilavesi yapıldı. İşlem öncesi, işlem sırasında, işlem sonrası Ramsey sedasyon skoru, sistemik ortalama arter basıncı, kalp atım hızı, pulse oksijen saturasyonu, işlem öncesi ve sonrası numerik ağrı skalası (numeric rating scale, NRS), işlem sonrasında ise Aldrete skorlaması, derlenme süresi, yan etkiler, sedasyon öncesi ve sonrası anksiyete skoru, hasta ve doktor memnuniyeti kaydedildi. Her iki grupta oksijen satürasyonu % 95 altında ise nazal kanül ile oksijen başlandı.

İki grup arasında demografik özellikler, işlem süresi, hasta ve doktor memnuniyeti açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Kardiyak risk faktörleri 1. grupta 19 (% 20,43 ) ve 2. grupta 17 hastada (%18,48 ) saptandı (p > 0,05).  Her iki grup karşılaştırıldığında hemodinamik değerlendirmede ortalama arter basıncı ve kalp atım hızının sedasyondaki değişimleri istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p > 0,05). Ek doz ihtiyacı grup 2’de grup 1’den fazlaydı (p=0,03). İşlem sırasında, Grup 1’de ani desatürasyon (sPO2 < 90) 4 / 93 (% 4,3) iken,  grup 2’de 12 / 92 (% 13) idi (p=0,06). Her iki grupta da nazal kanül ile oksijen verilen hasta sayısı arasında fark yoktu. Derlenme döneminde ağrı skalasında girişim öncesine oranla Grup 1’in NRS değeri grup 2’den düşük bulundu (p=0,04). Yan etkiler (bulantı, kusma, allerjik reaksiyonlar) grup 1’de grup 2’den fazlaydı (p=0,03). Her iki grupta da solunum depresyonu ve acil ressüsitasyon ihtiyacı gözlenmedi. Riskli hasta popülasyonu değerlendirilmesi için yapılan lineer regresyon analizinde; vücud kitle indeksi, modifiye Goldman kriteri, sedasyon sırasındaki anksiyete skoru ve psikotropik ilaç kullanımı komplikasyon gelişme riskinin bağımsız belirteçleri olarak bulundu (R=0,86 ,  R2=0,75,  F=6,61, p<0,001).

Üst GİS endoskopilerinde sedoanaljezi yöntemi olarak intravenöz midazolam ve ketamin kombinasyonun kullanımı ek doz ilaç ihtiyacını azaltmış, NRS skorunu düşürmüş ve yeterli sedoanaljezi sağlamıştır. Her iki grup arasında anlamlı fark olmadığı halde intravenöz midazolam ve ketamin kullanımı ile daha az desatürasyon (özellikle satürasyonun % 95 altına düştüğü durumlar)  gözlenmiştir.  Sonuç olarak, kardiyak riski daha yüksek olan hastalarda üst gastrointestinal sistem endoskopik girişimlerinde midazolam ve ketamin kombinasyonunun etkin ve daha güvenilir bir sedoanaljezi yöntemi olduğu kanısına varılmıştır.