İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2008

P-GA-96

SEZARYENLERDE REMIFENTANIL İNDÜKSIYON VE İDAMESININ ANNE VE YENIDOĞAN ÜZERINE ETKILERI

M.ÖZDEN 1, R.REİSLİ 1, S.TUNCER 1, A.EROL 1, A.YOSUNKAYA 1, Ş.OTELCİOĞLU 1


SELÇUK ÜNİVERSİTESİ 1

Bu çalışmada, sezaryen ameliyatlarında genel anestezi sırasında remifentanil kullanılanımının  maternal ve neonatal etkilerinin  araştırılması amaçlandı.

 

 

 

ASA I-II statüsünde 94 gebe randomize olarak iki gruba ayrıldı. Anestezi indüksiyonunda Grup I’e  0,5 mcg/kg remifentanil 30 sn’de verildi ve 0,2 mcg/kg/dk dozunda infüzyona devam edildi. Grup II’ye ise  eşdeğer volümde serum fizyolojik 30 sn’de uygulanarak infüzyona devam edildi. İndüksiyon her iki grupta  4 mg/kg tiyopental ve 1 mg/kg süksinilkolin uygulanarak tamamlandı. Anestezi idamesinde %50 O2 - N2O karışımı içinde 0,5 MAC sevofluran kullanıldı. Bebek çıktıktan sonra her iki gruba 0,1 mg/kg morfin verildi. Grup II’de bebek çıkımından sonra gerektiğinde remifentanil infüzyonu başlandı. Maternal arter basınçları (SAB, DAB, OAB), kalp atım hızı (KAH) ve BİS değerleri bazal, indüksiyon sonrası, entübasyon sonrasında kaydedilerek ölçümlere 5 dk aralarla devam edildi. Yenidoğanın değerlendirilmesinde 1. ve 5. dk APGAR skorları, 10. dk ve 24. saat (Nörodavranışsal adaptif kapasite skoru) NAKS ve umblikal ven kan gazı değerleri kullanıldı. Olguların anestezi sırasında uyanıklık belirtileri  kaydedildi. Operasyon sonrasında anneler farkında olma  açısından sorgulandı.

        

 

         Her iki grupta da yenidoğanlarda entübasyon gereksinimi olmadı. Grup I’de 6 yenidoğan, grup II’de 2 yenidoğan ambulandı, fark istatiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0.05). NAKS değerleri  ve kan gazları açısından gruplar arasında fark yoktu.

         Entübasyon sonrası SAB, DAB, OAB ve KAH değerleri grup II’de yüksekti (p<0.05). Grup II’de indüksiyon sonrası, entübasyon sonrası ve operasyon süresince BİS değerleri yüksekti(p<0.05). Uyanıklık belirtisi  Grup I’de gebelerin hiçbirinde gözlenmez iken, Grup II’de 20 gebede uyanıklık belirtisi vardı (p>0.05). Her iki grupta da farkında olmaya rastlanmadı.

        

 

 

        Bu çalışmada sezaryenlerde belirtilen dozlarda remifentanil  indüksiyon ve idamesinin, entübasyon ve cerrahiye hemodinamik yanıtı azalttığı, yenidoğanda solunum depresyonuna neden olmadığı gözlendi. Remifentanilin  bu dozlarda özellikle hemodinamik açıdan riskli gebelerde tercih edilebileceği düşüncesindeyiz.