İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2012

P-82

26 G ATRAUCAN VE 25 G QUİNCKE SPİNAL İĞNELERİNİN SPİNAL ANESTEZİ SONRASI İŞİTME KAYBINA ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI. RANDOMİZE PROSPEKTİF BİR ÇALIŞMA.

HA.KİRAZ 1, S.EKİN 1, S.DEREKÖY 1, V.HANCI 1, D.ÖMÜR 1, O.GÜÇLÜ 1, H.OĞUZALP 2


ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ 1
MEDİKABİL HASTANESİ 2

Spinal anestezi (SA), regional anestezi için sık kullanılan bir yöntemdir. SA’ye bağlı gelişen komlikasyonlardan işitme kaybı (İK) klinik (%0,2 ile %0,8) ve sub-klinik (%10-50) düzeyede oluşabilmektedir (1,2,3). Daha sıklıkla sub-klinik düzeyde olmasından dolayı genellikle göz ardı edilmektedir. Yapılan çalışmalarda SA’de kullanılan iğnenin gauge (G) ve design’ı, beyin omurilik sıvısı kaçağı miktarını değiştirerek kliniği etkilediği düşünülmektedir (4,5) SA’de kullanılan Atraucan iğnelerin baş ağrısı sıklığını azalttığı bildirilmektedir (6,7,8). Bununla birlikte Atraucan iğneleri ile SA de sık kullanılan Quincke iğneler ile işitme üzerine etkilerini karşılaştıran çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamızın amacı farklı iğneler kullanılarak spinal anestezi uygulanan olgularda postopertif oluşan audiologic ve otoakustik emisyon değişiklikleri değerlendirilmesidir.

SA uygulanan kırk iki hasta çalışmaya alındı. Hastalar rastgele iki gruba ayrıldı. Grup Q (n: 22) 25 G Quincke spinal iğne; Grup A (n = 20) 26 G Atraucan spinal iğne ile hastalara L3-4 veya L4-5 aralığından girilerek 15 mg (3 cc) 0.5 % bupivakain (heavy) uygulandı. Postoperatif dönemde Olguların audiologic değerlendirilmesi preoperatif, post-operatif birinci gün ve post-operatif birinci haftada yapıldı. Pure tone odiometri, akustik empedans ve otoakustik emisyon (OAE) testleri uygulandı.

Saf ses odyometri ölçümlerinde; her iki grupta özelikle postoperatif ölçümlerde ve alçak frekanslarda hem hava hem de kemik yolunda işitmede bir azalma tespit edildi. Grup içi ölçümlerin karşılaştırılmasında 250 ve 500 Hz frekanslarda istatistiksel olarak anlamlı işitme azalması mevcuttu (p<0.05). TOAEs sonuçları incelendiğinde; 0,5-1,5 kHz dışındaki frekans aralıklarında değişiklik tespit edilmedi. Gruplar arasında karşılaştırma yapıldığında quincke grubunda daha fazla olduğu tespit edildi ve istatistiksel olarakda anlamlı farklılık mevcuttu (p<0.05). Birinci hafta ölçümlerde her iki gruptada preop değerlerine dönüldü.

Çalışmamızda her iki grup karşılaştırıldığında Quincke tipi spinal iğnelerin postoperatif birinci günde özellikle düşük frekanslarda belirgin ve geri dönüşümlü olan işitme kaybı’a yol açabileceği gösterilmiştir. Atraucan tipi spinal iğneler kullanılarak, olgularımızda daha az oranda subklinik işitme kaybı ile spinal anestezi yapılabileceğini düşünmekteyiz.