OPİOİD RESEPTÖR GEN POLİMORFİZMİNİN (A118G) PFANNENSTİEL KESİSİ YAPILAN JİNEKOLOJİK PROSEDÜRLERDE İNTRAVENÖZ TRAMADOL TÜKETİMİNE ETKİSİ
BB.GÜVEN
1, KH.CANSIZ
1, H.ŞEN
1, S.ÖZKAN
1, G.DAĞLI
1
GATA HAYDARPAŞA EĞİTİM HASTANESİ, ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON SERVİSİ 1
Bu çalışmada, mü opioid reseptör geninde saptanan A118G polimorfizminin; postoperatif tramadol tüketimi ve ağrının şiddetine olan etkisini saptamayı ve opioid kullanımına bağlı ortaya çıkan bulantı-kusma, kaşıntı ve sedasyon gibi yan etkiler ile olan ilişkisini karşılaştırmayı amaçladık.
Genel anestezi altında pfannenstiel kesisi ile jinekolojik operasyon planlanan ASA I-II grubu 80 hasta çalışmaya alındı. Operasyon öncesi hastalara premedikasyon uygulanmadı ve rutin monitorizasyon sonrası damar yolu açılarak EDTA’lı tüpe 2 ml kan alındı. Cerrahinin bitiminde hastalara cilt altı sütürü atılırken tramadol 0,5 mg/kg iv. uygulandı. Operasyon sonrası derlenme odasına alınan hastalara 24 saat boyunca HKA ile iv. tramadol uygulandı. Olgular postoperatif 1,4,6,12,18 ve 24. saatlerde hemodinamik parametreler, istirahatte ve öksürükle NRS (Numerical Rating Score), sedasyon skoru, ek analjezik gereksinimi, talep edilen/total tramadol miktarı ve yan etkiler açısından takip edilerek kaydedildi. Postoperatif 24. saatte hasta memnuniyeti sorgulandı.
Hastalardan toplanan kanlardan Genomik DNA izole edildi. Çalışmaya katılan 80 gönüllü hastadan 60’ında homozigot AA genotipi, 20 hastada ise heterozigot AG genotipi tespit edildi. Homozigot GG genotipi ise tespit edilemedi. İki grup arasında postoperatif değerler kıyaslandığında Heterozigot AG grubunda istirahatle ağrı skoru ve saatlik tramadol tüketimi homozigot AA grubuna göre postoperatif 1. saatte daha yüksekti((p<0.05). Yine heterozigot AG grubunda postoperatif 1, 4 ve 24. saatlerdeki total tramadol tüketimleri diğer gruba göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu(p<0.05). Hasta memnuniyeti de homozigot AA grubunda istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti(p<0.05). Hastaların postoperatif dönemdeki HKA cihazından talep edilen tramadol miktarları, öksürükle ağrı skoru, bulantı-kusma ve sedasyon skorları kıyaslandığında, her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı.
Sonuç olarak, A118G polimorfizmi olan hastalarda tramadol gibi opioid türevi ilaçlara karşı cevabın azaldığını ve yan etki profili bakımından olumsuz bir etkinin görülmediğini düşünmekteyiz. İleriki dönemlerde kişiye özgü daha etkili ağrı kontrolü sağlayabilmek için bu alandaki farmakogenetik araştırmaların sayısının artırılması gerektiği kanaatindeyiz.
|