İZMİR ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ANESTEZİ VE REANİMASYON ANABİLİM DALINDA ÇALIŞAN ANESTEZİ UZMANLARININ VE ASİSTANLARININ; NÖBET ÖNCESİ VE NÖBET SONRASI DİKKAT, ANKSİYETE, UYKULULUK DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
V.KARATAS
1, R.OZAY
1, N.KARAHAN
1, G.ARAN
1, G.TERZI
1, A.EROL
2
İZMİR ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2. ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON KLİNİĞİ 1
İZMİR ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2.PSİKİYATRİ KLİNİĞİ 2
Çalışmamızda, İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalında çalışan anestezi uzmanlarının ve asistanlarının nöbet öncesi ve sonrası çalışma süresindeki uykululuk, dikkat, kaygı ve stres durumlarını değerlendirmeyi amaçladık.
25 - 45 yaş arası 48 gönüllü anestezi uzmanı ve asistanına; nöbet öncesi ve sonrası sosyodemografik ve mesleki bilgileri içeren anket, işitsel sayı dizileri testi, durumluluk envanteri, sözel bellek süreçleri testi, epworth uykululuk ölçeği uygulandı.
Uzmanların nöbet öncesi ve sonrası sözel bellek süreçleri puanları karşılaştırıldığında uzun süreli bellek (USB) yanlış puanı nöbet sonrası daha yüksek olup bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır. Asistanlar için nöbet öncesi ve sonrası sözel bellek süreçleri testi ile sosyo-demografik özellikleri karşılaştırdığımız korelasyon analizlerinde; yaş arttıkça anlık bellek puanının azaldığı, kendiliğinden hatırlama puanının azaldığı, tanıma puanının arttığı, USB yanlış puanının arttığı, bu bulguların istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulundu. Anestezide çalışma süresi arttıkça toplam hatırlama puanının azaldığı, aylık nöbet sayısı arttıkça anlık bellek puanının azaldığı, kendiliğinden hatırlama puanının arttığı, çalışma süresi arttıkça anlık bellek puanının azaldığı, kendiliğinden hatırlama puanının azaldığı, tanıma puanının arttığı, USB yanlış puanının arttığı, uyku bölünmesi arttıkça kritere ulaşma puanının azaldığı ve bu bulguların istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulundu. Nöbet sonrası asistanların durumluluk envanteri puanlarının uzmanlara göre daha yüksek olması istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Nöbet sonrasında çalışma süresindeki hataların; kıdem azaldıkça, nöbet sayısı arttıkça, nöbette dinlenme saati azaldıkça arttığı ve bu bulguların istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak; çalışma yılı ile ters orantılı olarak nöbet sayısı değişmekte, nöbette dinlenme saati az olmakta ve yorgunluğa, iş yoğunluğuna, deneyimsizliğe bağlı olarak nöbet sonrası hata yapma oranı yüksek olmaktadır. Bu çalışmanın bundan sonra farklı kliniklerde yapılacak veya yapılmakta olan birçok çalışmaya ışık tutması açısından faydalı olacağı inancındayız.
|