LOMBER DİSK CERRAHİSİNDE TRAMADOL VE LEVOBUPİVAKAİN’İN CERRAHİ YARAYA İNFİLTRASYONUNUN POSTOPERATİF ANALJEZİK ETKİLERİ
K.ÖZYILMAZ
1, H.AYOĞLU
1, RD.OKYAY
1, SB.YURTLU
1, B.KÖKSAL
1, V.HANCI
1, G.ERDOĞAN
1, IÖ.TURAN
1
ZONGULDAK KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD 1
Postoperatif petidin tüketimi Grup-K’da 196.0±71.6 mg, Grup-L’de 129.0±78.3 mg, Grup-T’de 37.0±35.4 mg idi (p<0.001). Grup-LT’de petidin ihtiyacı hiç olmadı. Grup-K’da ilk saatte tüm hastalarda, Grup-L’de 2. ve 3. saatlerde birer hastada diklofenak ihtiyacı olurken, Grup-T ve Grup-LT’de ihtiyaç olmadı. Grup-K’da 9, Grup-L’de 5, Grup-T’de 4, Grup-LT’de 2 hastada bulantı gözlendi. Grup-K’da VAS skorları diğer gruplara oranla daha yüksek (p<0.05), ilk analjezik uygulama zamanı ise daha kısaydı (Grup-K: 11.3±2.2 dk, Grup-L: 163.0±216.3 dk, Grup-T: 803.2±268.4 dk (p<0.001)).
Cerrahi yaraya levobupivakain, tramadol ve levobupivakain-tramadol kombinasyonunun infiltrasyonları postoperatif analjezi açısından plaseboya oranla daha etkindir. Tek başına kullanıldıklarında tramadol, levobupivakainden daha iyi analjezi sağlamaktadır. Ancak, levobupivakain ve tramadolün birlikte kullanımı ile 24 saat boyunca ek analjeziğe ihtiyaç duyulmamakta, yan etki insidansı azalmakta, böylece çok daha iyi bir analjezi elde edilmektedir.
|