ROBOTİK RADİKAL PROSTATEKTOMİLERDE SEVOFLORAN-REMİFENTANİL ILE PROPOFOL-REMİFENTANİL’İN ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
M.ÖZDEMİR
1, N.KURTÇELEBİ
1, ÖT.ŞAHİN
1, ZA.ERBESLER
1, ST.TUNCA
1, T.YOLLU
1, N.BAKAN
1
İSTANBUL ÜMRANİYE EAH 1
Robotik cerrahi, prostatektomilerde gittikçe yaygın ve etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Cerrahi sırasında hastanın aşırı trendelenburg pozisyonunda olması ve pnömoperiton oluşturmak için CO2 insüfle edilmesi anesteziyi kısıtlayan iki önemli faktördür (1).
Trendelenburg pozisyonu SVB, İKB, İOB, PVB ve myokardın iş yükünü arttırmakta, pulmoner komplians ve FRK yi azaltmaktadır (2,3). Bu pozisyon robotik prostatektomi gibi cerrahilerde daha da(45 derece) artmaktadır( 4 ).Anestezi sırasında pnömoperiton oluşturulmasının fizyolojik etkileri ise OAB, SVR, PVR, KAH, SVB’ın artması; venöz dönüş, CO, CI’in de azalmasıdır (1). Bu bilgilerin ışığında dengeli genel anestezi(DGA) ve total intravenöz anestezi (TiVA)’nin klinik etkilerini karşılaştırmayı amaçladık.
Yaşları 50-75 arasında değişen 42 olgu standart olarak uyutulmasını takiben iki gruba ayrıldı. Birinci gruba(Grup-S;n=21) sevofloran(%1-2MAC)-remifentanil(0.04-0.2µ/kg/dk), ikinci gruba (Grup-P;n=21) propofol(4-8mg/kg/dk)-remifentanil((0.04-0.2µ/kg/dk ) ve her iki grubada O2-hava (%40-%60) ile anestezi verildi. Hastaların hemodinamik parametreleri (SAB,DAB,OAB,KAH), SPO2, AKG(PH,PO2,PCO2), ETCO2 değerleri, Aldrete derlenme ve bulantı-kusma skorları, hasta ve cerrah memnuniyeti değerlendirildi.
Demografik özellikler açısından gruplar arasında fark yoktu.Hemodinamik parametrelerde SAB; Grup P’de 15.dk’da, DAB; Grup-S’de 5.dk’da daha yüksekti(p‹0.05).Ancak OAB ve KAH açısından gruplar arasında istatistiksel fark yoktu.
SPO2 ve ETCO2 değerleri iki grup arasında anlamlı farklılık göstermedi.
AKG değerleri: pH; Grup P’de (indüksiyonu takiben, entübasyon sonrası, cerrahinin 40.dk, 1.sa ve 2. saatinde ) daha düşük(p‹0.01), PO2; Grup P’de(40.dk, 1.sa, 3.sa) daha düşük(p‹0.01), PCO2 düzeyleri ise 2.saatte Grup-P ‘de Grup-S’den ,4.saatte ise Grup-S’de Grup-P’den anlamlı düzeyde yüksek(p‹0.05) olmakla birlikte tüm olgularda klinik olarak normal sınırlardaydı.
Aldrete derlenme skoru Grup-P’de (ilk 1., 2.ve 3. sa) daha yüksek(p‹0.01) bulunurken , bulantı-kusma skoru’da Grup-S’de ilk iki saatte yüksek, 1.saatteki anlamlıydı(p‹0.01) Hasta ve cerrah memnuniyeti açısından gruplar arasında fark yoktu ve iki grupta da yüksekti
Robotik prostatektomi olgularında TİVA erken ve kaliteli derlenme sağlaması ve yan etkilerinin (bulantı-kusma) az olması nedeniyle daha avantajlı görülmektedir.Bu konuda daha geniş vaka serilerine ihtiyaç olduğu düşüncesindeyiz.
KAYNAK
- S. Baltayian .J Robotic Srg( 2008 ) 2 :59-66
- S. Wilcox .Anesth Analg.1988 Jun;67(6):574-8
- Hirvonen EA.Acta Anaesthesiol Scand.1995 Oct;39(7):949-955
- Falabella AInt J Med RoboticsComput Assist Surg.2007;3:312-315
|