İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2011

P-80

VENÖZ PORT KATETER MALPOZİSYONU : OLGU SUNUMU

M.ÖZŞEKER 1, H.ERKAL 1, B.IRLAT 1, L.SAİDOĞLU 1


DR.LÜTFİ KIRDAR KARTAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, I. ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON KLİNİĞİ, İSTANBUL 1

 

GİRİŞ:

Port-kateter sistemleri; port (rezervuar) ve buna bağlanan bir kateter içerir. Sistem cilt altına küçük bir cerrahi girişim uygulanarak büyük bir ven içine yerleştirilİir. Tümüyle cilt altında seyrettiği için kapalı bir sistemdir ve enfeksiyon riski daha düşüktür. Bununla beraber, subklavian ven (SKV) kullanılarak gerçekleştirilen port uygulamalarısırasında komplikasyon görülme oranı % 1.8 ile% 9.3 olarak bildirilmiştir(1).

OLGU: 

Ameliyathaneye alınan olguya, EKG, SpO2 ve noninvazif kan basıncı monitörizasyonu ve maske ile O2 uygulandı. Belirlenen bölgenin cilt temizliği povidon iyotlu solüsyonla yapıldıktan sonra cerrahi örtülerle örtüldü. Ponksiyon ve port cebi bölgesi %1 lidokain infiltrasyonu ile anestetize edildi. Ponksiyon hastanın başı karşı yöne çevirildikten sonra yapıldı, vene girildikten sonra iğne içerisinden kılavuz tel gönderildi. Klavikulaya paralel olarak 0,5 cm'lik insizyon yapılarak damar dilatatörü ve kılıf kılavuz telin üzerinden döndürülerek ilerletildi. Kilit mekanizması gevşetilerek damar dilatatörü ve kılavuz tel çıkarılıp kılıfın ağzı başparmak ile kapatılarak Valsalva manevrası uygulandı. Girişim öncesi hasta üzerinde hesaplanan kateterin uzunluğuna göre kateter kılıf içerisinden ilerletildi. Kateterden pulsatil olmayan, serbest kan akımı görüldü. Ancak skopi cihazındaki teknik bir sorun nedeniyle görüntüleme işlemi gerçekleştirilemedi. Koruyucu kılıf ikiye ayrılarak yukarı ve dışarıya doğru çekilerek soyuldu. Port cebi ikinci kostanın üzerinde olacak şekilde yaklaşık 3 cm'lik bir insizyon açılarak insizyondan kaudale doğru künt diseksiyonla rezervuar boyutlarına uygun subkütan cep oluşturuldu. Kateter ponksiyon bölgesinden port cebine doğru tünelize edildi. Port rezervuarı kateterle bağlantısı yapılarak kilitlendi. Port rezervuarı 3/0 vikril ile port cebine tespit edildi ve 3/0 ipek ile cilt kapatıldı. İşlem sonlandıktan sonra olgunun çekilen arkaön akciğer grafisinde kateterin karşı taraf SKV içinde yerleştiği belirlendi. Olgu tekrar ameliyathaneye alınarak kateter çıkartıldı. 

TARTIŞMA: 

Venöz port uygulamaları sırasında komplikasyon gelişiminde, anatomik yapı, uygulayıcının deneyimi ve kullanılan malzemenin kalitesi önemli etkenlerdir. Kateterin uygun olmayan damarlara yönelmesini önlemek amacıyla uygulama sırasında kateter ucunun vena cava superior ile sağ atrium  birleşim yerinde olduğunun doğrulanması gereklidir. Sağ subklavian ven kullanıldığında, ipsitateral internal jugular ven yerleşimi en sık görülen malpozisyondur(2). Karşı taraftaki SKV'e kataterin yerleşimi oldukça nadirdir. 

SONUÇ:

Olgumuzda görüntüleme işleminin gerçekleştirilmemesine rağmen, akciğer filminde malpozisyonun saptanması ve kataterin kullanılmadan çıkarılması gelişebilecek komplikasyonları önlemiştir.

KAYNAKLAR:
1. Case Rep Clin Pract Rev 2005; 6 : 113-117.
2. JAMA 2001; 286:700-7.