DIRENÇLI VENTRIKÜLER FIBRILASYON ILE KARAKTERIZE POSTPARTUM KARDIYOMYOPATI
.
1, H.TÜR
2, TA.AYAZOĞLU
2, MA.CANDAN
3, C.BOLAT
3, İ.ÖZKAYNAK
3
1 KARTAL KOŞUYOLU YÜKSEK İHTISAS HASTANESI 2 KARTAL YÜKSEK İHTİSAS EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 3
Gebelik kardiomyopatisi gebeliğin son ayı ile doğumdan sonraki ilk 5 ay içerisinde gözlenen dilate kardiyomyopati olup nedeni bilinmemektedir(1). Etyolojide hormonal bozukluk, koroner spazm, viral-otoimmün idiyopatik miyokardit, hipertansiyon, apoptosis, genetik, inflamatuar sitokinlerin aktivasyonu hipotezleri sayılmaktadır. Gebelik Kardiomyopatisinde mortalite %10-50 arasında değişmektedir.
Nefes darlığı ve çarpıntı şikayetleri ile yoğun bakıma yatırılan postpartum dilate kardiyomyopati tanısı konan, 25 yaşında olgunun, dirençli VF atakları, transvenöz geçici pace-maker, intra aortik balon desteği ve başarılı ortotropik kalp transplantasyonu yapılan bir vakayı sunmayı amaçladık. Gebeliğinin 39. haftasında C/S ile canlı bebek doğuran olgunun doğum sonrası 3.ayda bulantı, senkop , ritm bozukluğu şikayetleri başlamış, oral antiaritmik tedavisine devam edilmiş. Olgu doğumdan 11 ay sonra ani gelişen nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi bulantı şikayeti ile acil servise başvurdu. Olgu değerlendirildiği sırada ventiküler fibrilasyon’a girdi. 2 kez defibrile edildi ve yoğun bakım ünitesine transfer edildi.Yapılan transtorasik ekokardiyografide; sol ventriküler global hipokinezi, sol kalp boşluklarında dilatasyon, 30 mitral yetmezlik, 20 triküspit yetmezlik, pulmoner arter basıncı = 40-45mmHg, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) % 20 olarak ölçüldü, plevral efüzyon saptandı ve torasentez ile 300 cc transuda karekterinde plevral mayi boşaltıldı. Zayıf perfüzyon göstergesi olan kan laktat düzeyi 7.3 (mmol/l) olarak saptandı. Postpartum dilate kardiyomyopati tanısı konan olgu, yoğun bakımda takip edildiği 3. güne kadar tüm antiaritmik ilaçlara dirençli VF atakları yüzlerce kez kez tekrarladı, hastaya 13 kez CPR uygulandı.
Takibinin 3. gününde geçici transvenöz pace-maker ve intra aortik balon pompa (İABP) desteği uygulandı. Kontrol transtorasik ekokardiyografide; ilk bulguların sebat ettiği ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun %20-25 olduğu izlendi. Takibinin 33. gününde uygun donör bulunması üzerine başarılı bir ortotropik kalp transplantasyonu gerçekleştirildi. Postoperatif takibinin 5.gününde servise çıkarılan hasta 50. gününde hastaneden taburcu edildi.
Sonuç:Bu olgu sunumunda medikal tedavi ile kontrol altına alınamayan inatçı VF ile komplike olan postpartum KMP olgularında transvenöz pace-maker uygulamasının kalp transplantasyonu için bekleme sürecinde yaşam kalitesini artırdığı sonucuna vardık.
Kaynak:
1.Tidswell M. Peripartum cardiomyopathy. Crit Care Clin 2004;20:777– 8.
|