İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2011

P-15

FONKSİYONEL ENDOSKOPİK SİNÜS CERRAHİSİNDE TİVA İLE KONTROLLÜ HİPOTANSİYON OLUŞTURARAK, ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON İLE PRO-SEAL LMA KULLANIMININ ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

T.PELİT 1, E.KUMSER 1, A.ÖZGÜLTEKİN 1


HAYDARPAŞA NUMUNE HASTANESİ 1

Günümüzde fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi (FESS) kronik sinüzit, nazal polipozis, papilloma ve seçilmiş malign tümörlerin standart tedavisinde kullanılmaktadır. Her cerrahi işlemde olduğu gibi FESS’de ciddi komplikasyonlara rastlanılmaktadır. Bu komplikasyonlar cerrahi sırasındaki aşırı kanama ile sıklıkla iliskilidir. FESS sırasında kanamanın azaltılarak İntraoperatif görüntünün iyileştirilmesi, kanamanın azaltılması anestezist için FESS sırasında önemli bir görevdir. TİVA ile yapılan kontrollü hipotansiyon kan kaybını azaltmada ve cerrahi  koşulları düzeltmede intraoperatif  başarılı bir teknik olarak kabul görmüştür.
Baş boyun cerrahisinde Endotrakeal Tüp (ETT) kullanımına bir alternatif olarak LMA (larengeal maske) kullanımı mümkündür. LMA kullanımının ETT kullanımına göre hemodinamik parametrelere etkisinin daha az olması bir avantajdır.
Çalışmamızda FESS uygulanacak hastalarda TİVA ( Total İntravenöz Anestezi) ile kontrollü hipotansiyon sağlayarak endotrakeal entübasyon ve pro-seal LMA kullanımının hemodinamik parametreler, postoperatif hasta konforu, cerrahi alan kalitesi üzerine etkilerini araştırdık

Prospektif randomize çalışmamıza FESS planlanan ASA I-II, yaşları 18 – 50 arsında 50 hasta dahil edildi.  Hastalar Grup ETT: Endotrakeal entübasyon kullanılan  grup ve  Grup PLMA: Proseal LMA kullanılan  grup olarak ayrıldı. Her iki grup hastayada hava yolu aracı dışında aynı protokolle anestezi indüksiyonu ve TİVA ( propofol ve remifentanil) ile kontrollü hipotansiyon uygulandı. Hastaların OAB (ortalama arter basınçları), KTA ( kalp tepe atımı) , SPO2 (oksijen saturasyonu), EtCO2 (end tidal karbondioksit) değerleri belirlenen periyotlarla takip edildi. Peroperetif cerrahi alan kalitesi Fromme 6 puan skalsı ile değerlendirildi. Hastaların ekstübasyon, spontan solunum başlangıç zamanı ve düzenli solunum başlangıç zamanı, postoperatif yan etkiler (boğaz ağrısı, bulantı, kusma ve titreme) değerlendirildi.
Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007&PASS 2008 Statistical Software (Utah, USA) programı kullanıldı.

Hasta özellikleri, Operasyon süreleri, arasında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p>0,05). Gruplara uygulana propofol ve remifentanil dozları arasında istatistiksel olarak benzerdi  (p>0,05). OAB değerleri; ETT grubunda entübasyon ve sonrasında ki 1. dakika, 3. Dakika, 5. Dakika ve 10. Dakika, entübasyon sonrası ise düzenli solunum başlangıcı sırasında PLMA grubundan anlamlı şekilde yüksek bulundu (p<0,01, p<0,05). KTA  değerleri; ETT grubunda entübasyon ve sonrasındaki 1. dakika, 3. dakika, 5.dakika , 10. dakika, ekstübasyon sırasında ve düzenli solunum başlangıcı sırasında PLMA grubundan istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı yüksek bulundu (p<0,01, (p<0,05)); Spontan solunum başlangıç zamanı ve düzenli solunum başlangıç zamanı gruplar arsında anlamlı farklılık göstermedi (p>0,05). Postoperatif boğaz ağrısı görülme oranı ETT grubunda PLMA grubundan istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı yüksek bulundu (p<0,01). Postoperatif bulantı ve titreme görülme sıklığı gruplarda farklılık göstermedi (p>0,05). Cerrahi alan kalitesi açısından gruplar arasında fark yoktu(p>0,05).

Başarılı bir endoskopik sinüs cerrahisi için optimal görüş önemlidir. Endoskopik sinüs cerrahisinde kontrollü hipotansiyon cerrahi alan görüntüsünü iyileştirmek için kullanılır.  Propofol ve remifentanille oluşturulan TİVA ile kan basıncı ve kalp hızı azaltılarak olumlu cerrahi alan sağlanır. Olumlu cerrahi alana seçilecek hava yolu aracınında katkısı olabilir.

FESS’de propofol ve remifentanil ile TİVA uygulayarak kontrollü hipotansiyon uyguladığımız prospektif randomize çalışmamızda; hastalarda ETT ve PLMA kullanımının karşılaştırdık. Her iki gruptada yeterli hemodinamik denge ve olumlu cerrahi alan kalitesi sağlanmıştır. PLMA grubunda istenilen hemodinamik dengeye daha kısa sürede ulaşılmış olması, postoperatif boğaz ağrısı sıklığı daha az gözlemlenmesi sebebiyle PLMA kullanımının tercih edilebilir bir yöntem olduğu kanaatine varılmıştır.