LEVBUPİVAKAİN, BUPİVAKAİN VE ROPİVAKAİNİN RATLARDA MİYOTOKSİK ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
S.ÖZDAMAR
1, A.YAY
1, C.BİÇER
1, R.AKSU
1, E.KILIÇ
1, K.YILDIZ
1, Ş.NERGİZEFESOY
2
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ 1
SAĞLIK BAKANLIĞI 2
Bu çalışmada, ratlarda tek doz intramüsküler enjeksiyon sonrası eşit konsantrasyonda uygulanan levobupivakain, bupivakain ve ropivakainin miyotoksik etkilerini histopatolojik olarak karşılaşırmayı amaçladık.
Çalışma Wistar-Albino türü, dişi cins 120 rat üzerinde gerçekleştirildi. Deney hayvanları, her biri 30 rattan oluşan 4 gruba ayrıldı. Ratların sağ flexor digitorum süperficialis kasına, 27 gauge iğne kullanılarak 100 μl, çalışma grubuna uygun olarak % 0.5 bupivakain, % 0.5 levobupivakain, % 0.5 ropivakain ve %0.9 normal salin intramüsküler uygulandı. Enjeksiyondan sonraki 2., 10. ve 20. günlerde her bir gruptan 10 rat ketamin anestezisi altında servikal dislokasyon uygulanarak sakrifiye edildi. Sakrifiye edilen ratların enjeksiyon yapılan kasları diseke edilerek ayrıldı ve histopatolojik inceleme için hazırlandı. Kesitler hemotoksilen-eozin ile boyanarak ışık mikroskobu altında incelendi ve “Benoit, Yagiela ve Ferrell” skorlama sistemi kulanılarak kas hasarı skorlandı.
Grup B, Grup L ve Grup R de enjeksiyondan sonraki 2. ve 10. günlerde gözlenen kas hasarı, Grup SF de gözlenen kas hasarından anlamlı derecede fazlaydı. Enjeksiyondan sonraki 2. günde, SF grubu dışındaki gruplardan alınan kas örneklerinde, kas fibrilleri arasında yaygın inflamasyonun hakim olduğu ve hücrelerin nekroza uğradığı gözlendi. Dejenerasyona uğrayan kas lifleri yanında rejenerasyonun başladığını gösteren miyosit öncülleri (satellit hücreler) gözlendi. Grup B, Grup L ve Grup R’de kas hasarı kalitatif olarak aynı özellikteydi. Kantitatif olarak kas hasarı Grup B’de en fazla [Hasar Skoru = 3.0 (2.0-3.0)] , Grup R’de Grup B’den daha az [Hasar Skoru = 2.0 (2.0-3.0)] ve Grup L’de en az [Hasar Skoru = 1.0 (1.0-2.0)] olarak saptandı.
Enjeksiyondan sonraki 10. günde alınan kas örneklerinde, kas fibrillerinde rejenerasyonun hâkim olduğu ve sınırlı sayıda alanda inflamasyonun sebat ettiği gözlendi. 10. günde alınan kas örneklerinde, kas hasarı skorları yönünden Grup B, Grup R ve Grup L arasında istatistiksel fark gözlenmedi.
Enjeksiyondan sonraki 20. günde alınan doku örneklerinde, her üç grupta da (B, L ve R) rejenerasyonun tamamlandığı ve histolojik olarak kas dokusunun normale döndüğü gözlendi [Hasar Skoru = 0.0 (0.0-0.00)]. Dolayısıyla gruplar arasında istatistiksel fark gözlenmedi.
Levobupivakainin miyotoksik etkilerinin kalitatif olarak, daha önce araştırılmış olan bupivakain ve ropivakain ile benzer özellikler taşıdığı gözlendi. Ratlarda tek doz im enjeksiyon sonrası % 0.5 levobupivakainin, % 0.5 bupivakain ve % 0.5 ropivakaininden daha az miyotoksik olduğu saptandı. Tek doz intramüsküler enjeksiyondan sonra bu lokal anesteziklere bağlı gelişen miyonekrozun, 20. günde tam olarak rejenere olduğu gözlendi.
|