İLK UYANIK KRANİOTOMİ DENEYİMİMİZ
I.ÖZKOÇAK
1, BS.YURTLU
1, U.ELMAS
1, B.AÇIKGÖZ
2
ZONGULDAK KARAELMAS ÜNİ.TIP FAK. ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON A.D. 1 ZONGULDAK KARAELMAS ÜNİ.TIP FAK. BEYİN CERRAHİSİ A.D. 2
GİRİŞ/AMAÇ: Uyanık kraniotomi, önemli beyin alanlarında bulunan epileptojenik odak ve kitlelerin daha geniş rezeksiyonu için seçilen bir yöntemdir. Bu olgu sunumunda kliniğimizde gerçekleştirilen ilk uyanık kraniotomi operasyonundaki deneyimimizi paylaşmayı amaçladık.
OLGU: Başağrısı ve nöbet şikayetleriyle başvuran 38 yaşında erkek olgunun MR’ında sağ parietal bölgede motor korteks uzanımı olan supratentorial bir kitle tespit edilmiştir. Preoperatif fizik muayene bulguları ve tüm tetkik sonuçları normal olan olgu, ASA II risk grubunda değerlendirildi. Operasyondan önce teknik hakkında hem anestezi hem de cerrahi ekip tarafından iyice bilgilendirilen olgunun yazılı etik onamı da alındıktan sonra uyanık kraniotomi işleminin ‘’uyur-uyanık-uyur’’ şeklinde yapılmasına karar verildi. Operasyon odasında standart anestezi monitörizasyonunu takiben i.v. midazolam, fentanil, ondansetron ve deksametazon yapıldı. Cerrahi ekip tarafından insizyon alanı ve skalpe % 0.25 bupivakain ( 1:400.000 epinefrin) ile infiltrasyon anestezisi uygulandı. Propofol ve fentanil ile yapılan genel anestezi indüksiyonunu takiben ProSeal LMA yerleştirildi. Olgu supin pozisyonda çivili başlığa alındı. Anestezi idamesinde 6 mg/kg/ saat propofol, 0,1 micg/kg/dk remifentanil ve % 50 N2O/% 50 O2 kullanıldı. Kraniotomi tamamlandıktan 12 dakika sonra LMA çıkarıldı. Bu sürede aralıklı bolus olarak toplam 150 micg fentanil, 40 mg propofol ve parasetamol infüzyonu yapıldı. Maske ile O2 verildi. Olgunun uyanık dönemde hiçbir sorunu olmaması üzerine duroplasti aşamasını da sedoanaljeziyle tolere edebileceğine karar verilip yeniden LMA yerleştirilmedi ve 1 mg/kg /saat propofol ve 0,05 mic/kg/saat remifentanil ile insizyon kapatıldı. Sadece bir kez periferik oksijen saturasyonu 90’a kadar düştü ve remifentanil infüzyonu kesilince düzeldi. Doğrudan servise alınan olguda postoperatif 3. gün bir kez fokal nöbet gözlendi. Olgumuz postoperatif 6.gün taburcu edilirken aynı yöntemi tekrar isteyebileceğini belirterek memnuniyetini ifade etti.
TARTIŞMA/SONUÇ: Uyanık kraniotomide intraoperatif anestezi yönetiminde sedasyon ve analjezi seviyesi cerrahi safhalara göre hızlıca ayarlanırken hemodinamik stabilite ve yeterli ventilasyonun sağlanması gereklidir. Postoperatif erken nörolojik değerlendirme, genel anestezi yan etkilerinin ve postoperatif ağrının daha az olması gibi avantajları nedeniyle seçilmiş hastalarda uyanık kraniotominin hasta için konforlu bir seçenek olduğu kanısındayız.
|