NADİR BİR BRAKİAL ARTER KANÜLASYON KOMPLİKASYONU:KANÜL KOPMASI
RD.OKYAY
1, BS.YURTLU
1, V.HANCI
1, C.ALTAŞ
1, H.AYOĞLU
1, I.ÖZKOÇAKTURAN
1
ZONGULDAK KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 1
Giriş: Arteriyel kateterler, sık aralıklarla arteriyel kan gazı örneği almayı kolaylaştırması ve sürekli kan basıncı monitorizasyonu sağlaması nedeniyle ameliyathanelerde ve yoğun bakım ünitelerinde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Kanül kopması arter kanülasyon işleminin nadir görülebilen ancak ciddi sonuçlara neden olabilecek bir komplikasyonudur. Bu olgu sunumunda brakial arter kanülasyonu yapılan bir olguda kanül ucunun kopması ile oluşan nadir bir komplikasyon sunulmuştur.
Olgu: Mantar intoksikasyonu tanısı ile takip edilen 40 yaşındaki kadın olgu, karaciğer fonksiyonlarının bozulması üzerine ileri tetkik ve tedavi amacıyla yoğun bakım ünitemize sevk edildi. İlk fizik muayenesinde bilincinin konfüze ve kooperasyonun bozuk olduğu saptandı. Akciğerlerinde dinlemekle bilateral ralleri mevcuttu. Arteriyel kan basıncı:116/50 mmHg, kalp atım sayısı: 85 atım/dak, solunum sayısı: 22 soluk/dk, SpO2:98, laboratuvar değerlerinde AST:913, ALT: 848, INR:1.93 olarak belirlendi. Sürekli kan gazı ve hemodinamik takip gerekliliği nedeniyle hastaya arter kanülasyonu yapılması planlandı. 20 gaugelik “İ.V Flon®” marka anjioketle sol brakial arterden arteriyal kanülasyon yapıldı. Ancak bir süre sonra kanül kenarından kan sızdırmaya başlaması üzerine kanülün çıkarılmasına karar verildi. Katater çekildikten sonra yarısının olmadığının fark edildi. Kanülün eksik parçasının arter içinde kalma olasılığına karşı radyoopak olduğu bilinen kanülün lokalizasyonunu belirlemek için el bileği ve uzun kemik direkt grafileri çekildi ancak grafide kanül görüntüsüne rastlanmadı. Bunun üzerine ultrasonografi yapılarak kanülün kalan kısmının girişim yerinde brakial arter içinde olduğu saptandı. Kardiovasküler Cerrahi A.D.’ndan konsültasyon istendi. Kalp cerrahları tarafından kataterin lokal anestezi altında yatak başı çıkarılması planlandı. Cilt, cilt altı geçilmesini takiben bir ucu arter içinde olan katater görüldü. Arter dışında kalan kısmından tutulup çekilerek operasyon sonlandırıldı.
Tartışma/Sonuç: Arteriyel kanülasyon için özel imal edilmiş kanüller olmasına rağmen, maliyetinin düşük ve ulaşılabilirliğinin kolay olması nedeniyle venöz girişim amacıyla üretilmiş kateterler yaygın olarak kullanılmaktadır. Arteriyel kanül embolizasyonu, nadir bir komplikasyondur. Kanül embolizasyonun sıklıkla imalat hatası ile oluşabileceği bildirilmektedir. Bu olgu sunumu ile arter kanülasyonu için kullanılan venöz kateterlerin nadir ancak ciddi komplikasyonlara neden olabileceğine ve direkt grafide eksik kanül parçası görülemeyebileceğinden ultrasonografi ile yeniden değerlendirmenin faydalı olacağına dikkat çekmeyi düşünmekteyiz.
|