PROSEAL LARİNGEAL MASKE KULLANILARAK YAPILAN LAPAROSKOPİK KOLESİSTEKTOMİ AMELİYATLARINDA TIVA MI VIMA MI?
U.KESİCİ
1, A.ALTAN
2, ÜA.TÜRKMEN
3, Ç.KÖKSAL
3, E.KELEŞSAĞ
3, S.ERDEM
4, S.KESİCİ
5
AKÇAABAT HAÇKALI BABA DEVLET HASTANESİ 1 KAFKAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2 OKMEYDANI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 3 ORDU ÜNYE DEVLET HASTANESİ 4 TRABZON NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 5
Bu çalışmada, proseal laringeal maske kullanılarak yapılan laparoskopik kolesistektomi olgularında, total intravenöz anestezi (TIVA) ile volatil induksiyon idame anestezisinin (VIMA), indüksiyondan derlenmeye kadar olan süredeki anestezi profili, hemodinami, derlenme özellikleri, postoperatif yan etkiler açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Laparoskopik kolesistektomi yapılması planlanan ASA I-II grubu, 20-65 yaşlarında 50 hasta rastgele seçilerek; TIVA (Grup T; n:25) ve VIMA (Grup V; n:25) uygulanacak iki gruba ayrıldı. İki gruba da induksiyon öncesi 1 mg kg-1 tramadol iv uygulandı. VIMA grubu hastalara; maksimum vital kapasite %8 sevofluran ve O2/hava (%50-%50), iv 0.15 mg kg-1 cisatraküryum induksiyonu sonrası PLMA yerleştirilerek, % 2-3 sevofluran ile mekanik ventilasyona devam edildi. TIVA grubu hastalara ise 1µg kg-1 remifentanil 1dk süreyle iv bolus sonrası 2mg kg-1 propofol ve 0.15mg kg-1 cisatraküryum iv bolus indüksiyonu ardından PLMA yerleştirilerek, propofol 100µg kg-1 dk-1 ve remifentanil 0.2µg kg-1 dk-1 iv infuzyonu ile mekanik ventilasyona (O2/hava; %50/%50) devam edildi. Hemodinamik parametreler; kalp tepe atım hızı (KTA), sistolik arter basıncı(SAB), diastolik arter basıncı(DAB), ortalama arter basıncı (OAB), uyanma zamanı; spontan solunum başlama süresi, PLMA çıkarılma süresi, sözlü uyarana yanıt verme süresi, oryantasyon süresi, derlenme zamanı; Modifiye Aldrete derlenme skorunun 12 olmasına kadar geçen süre ve postoperatif bulantı, kusma gibi yan etkiler kaydedildi.
Gruplar arasında demografik verileri, cerrahi ve anestezi süreleri bakımından anlamlı bir farklılık yoktu. Gruplar arasında, kirpik refleksi kaybı süresi (sn) bakımından anlamlı bir farklılık yoktu(Grup T=103.88±14.31, Grup V=100.8±44.62). İki grup arasında KTA, SAB, DAB, OAB, sp02 değerlerinde anlamlı fark saptanmadı. Grup V’de Grup T’ye göre; spontan solunum başlama süresi (167.4±64.27sn, 93.92±31.77sn; p=0.001), PLMA çıkarılma süresi (280.6±92.18sn, 196.24±71.77sn; p=0.001), sözlü uyarana yanıt verme süresi(368.2±161.62sn, 204±65.4sn; p=0.001), oryantasyon süresi (443.4±184sn, 270.08±84.57sn; p=0.001), Modifiye Aldrete derlenme skorunun 12 olma süresi (506.6±213.16sn, 357.2±144.87sn; p=0.006) anlamlı derecede uzun saptandı. Postoperatif yan etkiler her iki grupta benzerdi.
Yapılan çalışmalarda TIVA uygulamasının VIMA’ya oranla daha kısa entübasyon süresi, iyi bir indüksiyon profili, hızlı derlenme sağladığı vurgulanmıştır (1, 2). Fakat bu sonuçlarda remifentanilin TIVA uygulamasında bir avantaj olabileceği yönünde düşünceler ağır basmaktadır. Buna karşın VIMA uygulamasında maliyetin az olması, uygulanım kolaylığı ve hemodinamik açıdan güvenli anestezi sağlaması gibi avantajlarını savunan çalışmalar da az değildir (3, 4). Laparoskopik ameliyatlarda PLMA’nın yakın geçmişte uygulamaya girmesi; VIMA tekniği ile ilgili yeni PLMA çalışmalarının ihtiyacını doğurmaktadır.
Bu çalışmada; laparoskopik yolla kolesistektomi yapılacak vakalarda, birbirine alternatif iki teknik olan TIVA ile VIMA uygulaması arasında hemodinamik stabilite açısından fark olmadığı, TIVA’nın daha hızlı uyanma ve derlenme sağladığı saptanarak; PLMA kullanılan ameliyatlarda, VIMA ve TIVA tekniği ile ilgili daha fazla çalışma yapılması gerektiği kanaatine varıldı.
KAYNAKLAR:
1. Travers AM, Raath RP. Eur J Anaesth 2001;18: 12.
2. Keleş GT, Toprak V, Ok G, et al. J Anaesth 2000; 18: 51-54.
3. El Azab SR, Scheffer GJ, De Lange JJ, et al. Acta Anaesth Belg 2001; 52: 281-285.
4. Liao R, Jingyi L, Liu J. Eur J Anaesth 2010; 27: 369-376.
|