İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2011

P-89

İLERİ DERECEDE KOAH’LI VE DİLATE KARDİYOMYOPATİLİ

B.KÖSE 1, S.YILDIRIM 1, CB.BARAN 1, H.SUBAŞI 1, B.GÜRELİK 1


SİVAS NUMUNE HASTANESİ 1

Giriş: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan hastalar, yüksek oranda postoperatif atelektazi ve solunum yetmezliği riskine sahiptirler. Genel olarak solunum yolu hastalığı olan erişkinlerde; ileri yaş, sigara kullanımı, anemi ve konjestif kalp yetmezliğinin birlikteliği peri-postoperatif pulmoner komplikasyonları arttırmaktadır. Biz bu olguda, dilate kardiyomiyopatisi, atrial fibrilasyonu, sigara kullanımı, anemisi  ve KOAH’ı olan 82 yaşındaki hastada anestezi deneyimimizi sunmayı amaçladık.

Olgu: Sekseniki yaşında, 72 kg ağırlığında, 178 cm boyunda erkek hastaya makroskopik hematüri şikayeti nedeniyle üroloji bölümünce acil cerrahi planlandı. Hastanın yapılan preoperatif değerlendirmesinde; yaklaşık 8 yıldır KOAH ve 3 yıldır da konjestif kalp yetmezliği tanılarıyla tedavi almakta olduğu öğrenildi. EKG’de atrial fibrilasyonu, SFT’de obstrüktif bulguları ve anemisi (Hb:8.6) olduğu tespit edildi. Ekokardiografisinde; 3.derece MY+TY, 2.derece AY ve %35 ejeksiyon fraksiyonu bulguları saptandı. Standart monitorizasyonla birlikte radial arteryel kanülasyonla intraarteryel basınç ölçümü takip edildi. Kalp atım hızı: 80 atım/dk, periferik arteriyel oksijen satürasyonu: %86 olarak saptandı. Hastanın lateral dekübit pozisyonda L3-4 intervertebral aralığından direnç kaybı yöntemi ile epidural aralığı tanımlandı ve 50 mg %0.5’lik levobupivakain ile epidural anestezi uygulanıldı. Yeterli anestezi düzeyi sağlandığında cerrahi girişimine izin verildi. 45 dakikalık operasyon süresince hastaya 1000 ml kristaloid ve ek olarak iki ünite eritrosit süspansiyonu verildi. Hemodinamik paremetreleri stabil seyreden  hasta sorunsuz bir şekilde servise alındı. Hasta postoperatif 8.gün şifa ile taburcu edildi. 

Tartışma: Ciddi akciğer-kalp problemi olan hastalarda genel anestezi postoperatif dönemde solunumsal komplikasyonlara neden olmaktadır. Solunum problemli hastaların anestezi yönetiminde; solunum mekaniklerini en az bozan anestezi yöntemini kullanmak, postoperatif dönemde yeterli bir ağrı tedavisi ile mümkün olduğunca erken mobilizasyonun sağlanması temel hedefler olmalıdır. Bizim hastamızda bu sebeblerden dolayı epidural anestezi yöntemini tercih ettik.

Sonuç: Kapak hastalıkları asemptomatik olabilmekle birlikte, ileri boyutlarda olduklarında ve birlikte AF, Kalp yetmezliği ve KOAH gibi diğer sistemik hastalıkların varlığında anestezi için ciddi sorunlar oluşturabilmektedir. Şiddetli kardiyo-pulmoner hastalığı olan hastalarda yakın hemodinamik  takip altında epidural anestezinin güvenle kullanılabileceğini düşünmekteyiz.