İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2011

P-297

FARKLI SEANSLARDA BİLATERAL DİZ ÜSTÜ AMPÜTASYON YAPILAN YÜKSEK RİSKLİ HASTAYA USG EŞLİĞİNDE FEMORAL-SİYATİK BLOK UYGULAMASI

A.AĞRITMIŞ 1, H.CANATAY 1


ANADOLU SAĞLIK MERKEZİ HASTANESİ 1

Giriş: Sistemik hastalıkların eşlik ettiği, onkolojik tedavi alan hastalara uygulanacak cerrahi ve anesteziye ait  girişimler mortalite ve morbiditeyi daha da arttırmaktadır.Tüm sistemlere ait patolojileri mevcut ve klinik tabloları oldukça karmaşık olan bu hasta grubuna uygulanacak anestezi yönteminin ve ajan seçiminin uygun şekilde yapılması gerekmektedir.

Olgu: Diyabet,hipertansiyon,akciğer adeno ca ve karaciğer, sol surrenal, yaygın kemik metastazları (sol humerus,sağ femur,servikal,torakal ve lomber vertebra) mevcut 57 yaşında  ASA IV  158 cm boy ve 71 kg bayan hastanın infrarenal abdominal aortik okluzyonu nedeniyle sol ayak diz üstü amputasyonu planlandı. Hastanın preoperatif Hb:10,2mg/dl, Kreatinin:1.47,GFR:37,CRP :211,APTT:38,PT:15,9 INR:1,73 değerleri dışında, kortizol, AST,ALT ve elektrolit değerleri normal sınırlarda idi. Sedoanaljezi eşliğinde supin pozisyonda SIEMENS USG 5-10-MHz (Sonoline G50) lineer prob ve norostimulator (2Hz,0,1 µs,1,5mA) 21 G stimuplex A 0.80X100 mm kullanılarak %0,25 Bupivakain 30ml+30ml bolus ile femoral blok ve lateral popliteal yaklaşımla siyatik blok uygulandı. Laringeal maske ile havayolu sağlanarak düşük doz inhalasyon anestezisi eşliğinde sol diz üstü amputasyon yapıldı. Hasta postop 48 saat  yoğun bakım ünitesinde takip edildi. Postoperatif ağrı tedavisi iv-PCA morfin infüzyon ve bolus olarak programlandı,operasyon sonrası 24 saat ağrısı olmadı. Metabolik ve hemodinamik olarak stabil olan hastanın sağ bacağındaki dolaşım bozukluğu nedeniyle ağrı tedavisi iv-PCA ile serviste devam edildi. İlk operasyondan sonra 5. günde  diğer ayakta da nekroz gelişmesi üzerine hastaya sağ dizüstü amputasyon planlandı.İkinci operasyonda sedoanaljezi eşliğinde aynı yöntemle sağ femoral ve siyatik blok yapıldı. Laringeal maske ile genel anestezi uygulanan hasta şuur açık, koopere,spontan solunumda yoğun bakım ünitesine teslim edildi. Postoperatif iv-PCA morfin bolus olarak programlandı, hastanın operasyon sonrası ağrısı olmadı.

Sonuç: Santral blok uygulamalarının kontrendike olduğu yüksek riskli hasta grubunda cerrahi girişimin yeri ve tipine uygun olarak postoperatif ağrı kontrolunun sağlanması açısından femoral-siyatik bloğun alternatif  bir anestezi tekniği olduğu düşüncesindeyiz.