İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2012

P-36

PROPOFOL SEDASYONU İLE YAPILAN ENDOSKOPİK RETROGRAD KOLANJİYOPANKREATOGRAFİDE BİS MONİTÖRİZASYONUNUN ETKİNLİĞİ

M.GÖNÜLLÜ 1, M.ÇAKMAK 1, Y.KARAMAN 1, C.YILDIZ 1, M.YILDIZ 1, ZT.TEKGÜL 1


İZMİR TEPECİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1

Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi (ERCP) girişimi sıklıkla derin sedasyon altında uygulanmaktadır. Çalışmamızda ERCP sırasında propofol ile derin sedasyon uyguladığımız hastalarda, Bispektral İndeks (BIS) monitörizasyonunun propofol tüketimi, derlenme süreleri ve sedasyonla ilgili komplikasyonlara etkisi olup olmadığını araştırdık.

Çalışmaya 18 yaş üzerinde ASA I-III arasında toplam 60 hasta dahil edildi. Hastalar randomize olarak BIS ve gözlem grubuna ayrıldı. Her iki gruba işlem öncesi standart olarak elektrokardiyogram, pals oksimetre (SPO2), kalp atım hızı (KAH), noninvaziv kan basıncı (NİKB) ve BIS monitörizasyonu yapıldı. BIS grubunda BIS monitörü anestezistin görebileceği şekilde yerleştirilirken, gözlem grubunda monitör anestezistin göremeyeceği şekilde yerleştirildi.  Her iki grubun BIS değerleri otomatik olarak 3 dk aralarla cihaza kaydedildi. İşlem öncesi her iki gruba da standart olarak intravenöz (IV) 0.03 mg/kg midazolam uygulandı. BIS grubundaki hastalara 1mg/kg propofol IV verildikten sonra anestezi derinliği; BIS değerleri 40-60 arasında olacak şekilde, gerektiğinde 20-50mg bolus dozlarda propofol uygulanarak sağlandı. Gözlem grubundaki hastalara ise 1 mg/kg propofol verildikten sonra anestezi derinliği; Kantitatif Sedasyon Skalası skoru sıfır olacak şekilde gerektiğinde 20-50 mg bolus propofol dozları uygulanarak sağlandı. İşlem süresince hastaların kan basıncı, SPO2, ve KAH sürekli olarak izlendi ve komplikasyonlar (hipoksi:SPO2<90, hipotansiyon:sistolik kan basıncı<90mm/Hg, bradikardi: KAH<50/dk) kaydedildi. İşlem sonunda hastalar Aldrete Derlenme Skoru 8 ve üzerinde olduğunda servislerine alındı.  

Gruplar arasında demografik veriler açısından fark yoktu. Toplam propofol dozları BIS grubunda daha düşük (BIS:195,17, gözlem: 226,43), kilogram başına propofol dozları da BIS grubunda daha düşük (BIS:2,79, gözlem:3,11) olmasına rağmen  istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı (p>0.05). Hastaların derlenme süreleri BIS grubunda anlamlı derecede düşük bulundu (p<0.05). Komplikasyon oranları bakımından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı.

Çalışmamızda gruplar arasında propofol tüketiminde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmasa da, derlenme sürelerinin BIS grubunda daha kısa olmasından dolayı BIS monitörizasyonunun sedasyon derinliğinin sağlanmasında ve hastaların derlenme zamanını kısaltmasında yararlı olduğu görüşündeyiz.