METANOL ZEHİRLENMESİ: OLGU SUNUMU
M.ÖZŞEKER
1, S.TULGAR
1, R.GERGERLİ
1, S.ÇOLAKOĞLU
1, H.ERKAL
1
DR. LÜTFİ KIRDAR KARTAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON KLİNIĞİ, İSTANBUL 1
GİRİŞ: Kanun dışı yollarla hazırlanan ve piyasada satılan, metil alkol içeren ürünler ülkemizde metil alkol zehirlenmelerinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Kronik alkolikler, alkol içeren her şeyi içme isteğiyle metanol içeren ürünleri alabilir yada kişiler yasadışı yollarla hazırlanmış normalde metanol içermemesi gereken alkollü içecekleri tüketerek zehirlenebilirler. Hafif ve orta düzeydeki zehirlenmelerde latent dönem sonrasında baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, halsizlik, letarji ve konfüzyon, şiddetli zehirlenmelerde ise ajitasyon, konvülziyon, görme kaybı, koma ve ölüm görülebilmektedir(1). OLGU: Bilinen hastalığı olmayan, 49 yaşında erkek hasta, acil servise bulanık görme ve nefes darlığı yakınmalarıyla başvurdu. Anamnezinde, bir gün önce diş ağrısını geçirmek amacıyla yaklaşık 125 ml kolonya içtiği öğrenildi. İlk muayenesinde; TA: 95/25 mmHg, Nb:133/dk olan hastanın; uykuya eğilimli olduğu, takipne ve dispne yanında bilateral görme bozukluğu olduğu belirlendi. Arter kan gazı değerlendirilmesinde; pH:7,21, PCO2:48,3 mmHg, PO2:59,6 mmHg, HCO3:23,2 mmol/L bulunan hastanın, KŞ:72 mg.dl, Üre:16 mg.dl, Kreatinin:1,2mg.dl, AST:93U.L, ALT: 60 U.L, T.Bil: 0,3 mg.dl, D.Bil: 0,1mg.dl, Ca:5,4 mEq.L, Na:137 mmol.L, K:4,7 mmol/L, WBC:11000 µL, HGB:13,4 g.dl, PLT:111 000 µL, PTZ:23,8 sn. PTT: 33 sn. olarak ölçüldü. Kan metil alkol düzeyi saptanamayan olgumya, bikarbonat infüzyonu ve folik asit (1 mg.kgr, İV) yanında femoral katater takılarak iki seans hemodiyaliz tedavisi uygulandı. Tedavide, alkol dehidrogenazı inhibe ederek metanolun parçalanmasını engelleyen 'Fomepizol' temin edilemediğinden kullanılamadı. Olgunun, göz muayenesinde; bilateral pupillada dilatasyon, ışık refleksi zayıflığı ve optik disk hiperemisi saptandı. Beyin MR görüntülemesinde sol tarafta belirgin olmak üzere, her iki taraf kapsüla eksterna ve putaminal alanlarda hemorajik lezyonu belirlendi. Tedavinin 3. gününde hastamızda tam görme kaybı gelişti. Genel durumu ve metabolik değerleri düzelen olgu yatışının 5. gününde ilgili sevise taburcu edildi. TARTIŞMA: Metil alkol zehirlenmesine ait semptomlar, genellikle santral sinir sistemi, göz ve gastrointestinal sistemi ilgilendiren belirtilerle, 12-24 saatlik latent dönem sonrasında ortaya çıkmaktadır. Algının normal olduğu durumlarda ortaya çıkan görme bulanıklığı metanol zehirlenmesi için tipik bir bulgudur. Hastaların erken dönemde yapılan göz muayenesinde optik diskte belirgin hiperemi, geç dönemde ise retinal venlerde dilatasyon, retinal ödem ve optik disk atrofisi saptanır. Metanol zehirlenmeli hastaların %25-33’ünde kalıcı körlük geliştiği bildirilmiştir(2). Metil alkol metabolizması sonucu ortaya çıkan formik asit ve formaldehit asıl toksisiteden sorumludur(2). Kan metanol ve formik asit düzeyinin belirlenmesi kesin tanı koydurucudur. Olguların beyin BBT ve MRG ile görüntülenmesinde; globus pallidum veya putamende formik asit birikimine bağlı karakteristik bilateral hemorajik nekroz geliştiği bildirilmiştir. Metanol zehirlenmesinde genel yaklaşım; destekleyici tedavi yanında, asidozun düzeltilmesini, metanolün toksik metabolitlere dönüşümünü azaltmak için fomepizol ya da etanol verilmesini, metanolün vücuttan uzaklaştırılması için diyaliz uygulanmasını ve formik asidin karbondioksite dönüşümü için kofaktör olarak rol oynayan folat uygulanmasını içermektedir. SONUÇ: Akut görme kaybı ya da görme bozukluğu yakınması ile gelen olgularda erken tanı ve tedavi ile kalıcı sistem bozukluklarının ve mortalitenin önlenebileceği metil alkol zehirlenmesi akılda tutulmalıdır. KAYNAKLAR: 1- Neuroradiology 2007;49:427-35. 2- Clinical Toxicology 2009;40:415-446.
|