SUPRATENTORYAL KİTLELERDE CERRAHİ SIRASINDA BIS KULLANIMININ ANESTEZİK AJAN TÜKETİMİ, HEMODİNAMİ VE DERLENME SÜRESİNE ETKİLERİ
İ.KARACA
1, E.KARABULUT
1, EF.AKÇIL
1, Ö.KORKMAZDİLMEN
1, E.YENTÜR
1, G.MEYANCIKÖKSAL
1, Y.TUNALI
1
İ.Ü CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD 1
EEG ölçümlerinden köken alan BIS (Bispektral İndeks) ile anestezi derinliğinin saptanması, anestezinin temel hedeflerinden biri olan hipnozun ölçülebilmesi, hastanın gereksinimine uygun ilaç kullanımıyla daha stabil bir anestezi sağlamaktadır. Çalışmamızda supratentoryal kitle tanısıyla opere olacak hastalarda, standart hemodinamik esaslı anestezi yaklaşımı ile BIS monitorizasyonu eklenmiş anestezi uygulamasını, anestezik ajan tüketimi, hemodinamik kayıtlar ve derlenme süreleri açısından karşılaştırmayı amaçladık.
Etik kurul onayı alındıktan sonra, yaşları 20 ila 60 yıl aralığında, anestezi riski ASA I ve II sınıfı olarak tanımlanan 82 olgu rastlantısal olarak sayıca eşit iki gruba ayrıldı. Grup BIS: BIS uygulanan grup, Grup Standart Kontrol: BIS uygulanmadan hemodinamik parametrelere göre anestezi derinliğinin belirlendiği standart grup. Anestezi uygulaması, BIS grubunda BIS değeri 40-60 arasında olacak şekilde, kontrol grubunda bazal değerlerin ±%20’sini aşan hemodinamik değişikliklere müdahale edilerek sağlandı. Hemodinamik parametreler, uyanma- derlenme durumu ve kullanılan ilaç miktarları kaydedildi. p> 0.05 istatistik olarak anlamlı kabul edildi.
Çalışmamızda uyanma döneminde göz açma, spontan solunum gelme süreleri açısından istatsitik fark yoktu (p<0.05). Derlenme döneminde izlenen 20. dk modifiye “Alderete” skoru BIS grubunda Kontrol grubundan istatistik olarak anlamlı şekilde yüksek bulundu (p>0.05). Kullanılan ilaçlardan sadece roküronyum (mg/kg/saat) istatistik olarak BIS grubunda, Kontrol grubundan daha az saptandı (p>0.05). Kaydedilen hemodinamik değişikliklerden, başlangıç kalp atım hızları ve SPO2 değerleri açısından gruplar arasında anlamlı bir istatistik farklılık (p>0.05) saptansa da klinik olarak önemli hiçbir farklılık yoktu.
Sonuç olarak çalışmamız koşulları içinde BIS kullanımının çok büyük bir avantaj getirmediğini saptadık. Uyanık kraniyotomi gibi seçilmiş cerrahi ve öyküsünde ameliyat sırasında farkında olma yaşayan, hemodinamik riski yüksek olan hasta gruplarında BIS kullanımı daha gerekli olabilir. Yine de BIS’in hem kullanım pratiği kazanmak hem de yararlılığı açısından anestezi eğitiminin ve monitorizasyonunun bir parçası olması gerektiğini düşünmekteyiz.
|