PEDİATRİK NON-SİYANOTİK KALP CERRAHİSİNDE BİLATERAL SEREBRAL OKSİJEN SATURASYONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ
A.DEMİR
1, Ü.KARADENİZ
1, A.DÖNMEZ
1, S.YAĞAR
1, Ö.ERDEMLİ
1
TÜRKIYE YÜKSEK İHTISAS EĞITIM VE ARAŞTIRMA HASTANESI, ANESTEZİ KLINIĞI 1
Pediyatrik kalp cerrahisinde hipotermi ve kardiyopulmoner baypas (KPB) sırasında serebral hemodinaminin değişmesine bağlı ortaya çıkan global hipoperfüzyon, postoperatif beyin hasarının en önde gelen nedenidir. Bu çalışmada bilateral near infrared spektroskopi ile serebral oksijenasyonun değerlendirildiği non-siyanotik pediyatrik kalp cerrahisi olguları sunuldu
Hastane eğitim planlama ve koordinasyon kurulu ve hasta velilerinin onayı alındıktan sonra 14 non-siyanotik kalp cerrahisi geçirecek hasta bu prospektif-gözlemsel çalışmaya dahil edildi. Kardiyak cerrahi için gerekli rutin monitörizasyonu takiben olgular dormikum-fentanil-rokuronyum indüksiyonu sonrasında entübe edildi. Anestezi idamesi ultiva infüzyonu+sevofluran+esmeron ile sağlandı. Hastaların alın bölgesine iki adet NIRS probu yerleştirildikten sonra INVOS Somanetic NIRS cihazı ile serebral monitörizasyona başlandı. Özofagusa transözofageal ekokardiyografi, nazofarenkse ısı probu yerleştirildi. İndüksiyon sonrasında(1), KPB başlangıcında(2), kros klemp konduktan sonra(3), kros klemp kaldırıldıktan sonra(4), KPB’tan çıkmadan hemen önce(5) ve sternum tellenirken(6) olmak üzere 6 dönemde sağ ve sol NIRS değerleri, bunların % değişimleri, arteriyel tansiyon, kalp hızı, vücut ısısı, kan gazı değerleri ölçülüp kaydedildi. Kros-klemp süresi, operasyon süresi, postoperatif ektübasyon zamanı, yoğun bakımda kalış süresi belirlendi. Veriler SPSS 16.1 sürümünde değerlendirildi.
Beş kız 9 erkek toplam 14 hastanın yaş ortalaması 6.7, ağırlık ortalaması 23.3 bulundu. Olguların 11 tanesine atrial septal defekt, 1’ine aort darlığı, 1’ine subaortik membran, 1’ine de AV kanal defekti için operasyon yapıldı. Ortalama kros klemp süresi 48.4 dk, operasyon süresi 3.5 saat, ekstübasyon zamanı 2.9 saat bulundu. Olguların hepsi yoğun bakımda 1 gün kaldı ve sonunda sağlıkla taburcu oldu. Hastaların sağ ve sol NIRS değerleri arasında fark yoktu. Sağ ve sol NIRS değerleri ilk ölçüm döneminden itibaren azalmaya başladı, kros konduğunda en düşük seviyeye ulaştı, kros açıldıktan sonraki dönemlerde ise artışa geçti. Hiçbir dönemde ortalama NIRS değerleri 50’nin altında seyretmedi. Vücut sıcaklığı, arteriyel kan basınçları, hematokrit değeri, pH ölçümleri de KPB sırasında azalma gösterdi. Ardından tekrar artışa geçti
Pediyatrik kalp cerrahisinde serebral perfüzyonu NIRS ile takip ettiğimiz bu çalışmada olguların sağ ve sol NIRS değerleri KPB esnasında düşüş gösterdi. Kardiyopulmoner baypas sırasında arteriyel kan basıncının azalması, hemodilüsyona bağlı anemi gelişmesi, vücut sıcaklığının düşmesi gibi birçok faktör NIRS değerlerinde olağan bir azalmaya neden olur. Bu çalışmada NIRS değerlerindeki düşmenin öngörülen sebeplerden dolayı ortaya çıktığı düşünüldü. İlk NIRS ölçümü hastalar uyuduktan sonra yapıldığından indüksiyon sonrası dönemde arteriyel kan basıncı azaldı ve NIRS değerleri hafif düşük bulundu. Ancak sağ ve sol arasında bazal ölçümlerde fark saptanmaması hastalarda operasyon öncesi dönemde karotis veya intrakraniyal arterlerde stenoz veya anomali olmadığını, muhtemelen kafa içinde yer kaplayan lezyon yokluğunu, subklavian çalma sendromu veya beyin ödemi olmadığını işaret etti. Benzer şekilde intraoperatif dönemde sağ-sol arasında fark saptanmadı. Bu dönemde görülen NIRS değerlerindeki asimetri aortik veya venöz kanülasyonla ilgili bir problemi gösterebilirdi. NIRS değerleri arteriyel kan basıncı ve ısı yükselmesiyle tekrar artışa geçti ve postoperatif dönemde hastalar problemsiz şekilde taburcu edildi. Pediyatrik kalp cerrahisinde NIRS kullanımı ile serebral oksijen sunumu takip edilebilir ve bu sayede intraoperatif oksijenizasyonun bozulması erken saptanarak nörolojik prognoz iyileştirilebilir
|