İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2014

S-32

Perioperatif kan transfüzyonu pratiğinin değerlendirilmesi: İleriye dönük tanımlayıcı çalışma

Dilek Yazıcıoğlu, Gamze Gülgün, Nigar Ertuğrul Örüç, Aslı Dönmez

SB Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi ANKARA

Amaç: Bireysel kan yönetimi (BKY), preoperatif aneminin tanınması ve tedavisi, perioperatif kan kaybının azaltılması, anemiye toleransın artırılması yoluyla transfüzyon gereksiniminin azaltılmasıdır. Hastanelerde BKY programının başlatılması aşamasında, eğitim hedeflerinin belirlenmesi, değişiklik yapılması gereken alanların saptanması ve yapılan değişikliklerin sonuçlarının değerlendirilebilmesi için mevcut transfüzyon pratiğinin belirlenmesi gereklidir. Bu çalışmanın amacı, hastanemizdeki transfüzyon pratiği ile ilgili verilerin ve belirlenen eğitim hedeflerinin sunulmasıdır. Gereç ve Yöntemler: Etik Kurul izni alındıktan sonra Mayıs-Temmuz 2014 tarihleri arasında elektif ameliyat olan hastalar araştırmaya dahil edildi. Hasta dosyaları, anestezi raporları, kan merkezi ve hastane otomasyon sistemi kayıtlarından elde edilen veriler, perioperatif anemi ve kan transfüzyonu pratiği açısından incelendi. Hastaların bireysel özellikleri, yapılan ameliyatlar, preoperatif hemoglobin değerleri, kan ürünleri ve miktarı, transfüzyon endikasyonları, kullanılan monitorizasyon yöntemleri belirlendi. BULGULAR: İncelenen hasta serisinde 568 (211 kadın, 301 erkek, 56 çocuk) hasta vardı. Preoperatif anemi sıklığı %23,7 idi (kadınlarda %23,6, erkeklerde %16,2 ve çocuklarda %64,2). Adeno-tonsillektomi yapılan çocukların %61,2’si, doğumsal kalça çıkığı nedeniyle ameliyat olan çocukların tamamı anemik olarak değerlendirildi. En yüksek anemi sıklığı (%38,9) kardiyovasküler cerrahi (KVC) hastalarında gözlendi. Transfüzyon yapılan 35 hastadan, 32 hastaya eritrosit süspansiyonu [transfüzyon miktarı ortanca değeri 2(1-7) ünite], 18 hastaya taze donmuş plazma [transfüzyon miktarı ortanca değeri 2(1-5) ünite] verildiği belirlendi. Transfüzyon yapılan hastaların tamamına genel anestezi ile majör cerrahi yapılmıştı ve KVC dışında rutin monitorizasyon uygulanmıştı. Anestezistlerin transfüzyon kararını hastanın preoperatif hemoglobin değeri ve intraoperatif kanama miktarını değerlendirilerek verdiği saptandı. Sonuç: Hastanemizde ameliyat olan hastalar arasında en sık kan transfüzyonunun KVC’de yapıldığı, anestezistlerin transfüzyon kararını hemoglobin değerine ve kanama miktarına göre verdiği ve çocuk hastalarda anemi sıklığının daha yüksek olduğu belirlendi. Bu bulgularla BKY eğitim faaliyetlerinde; özellikle çocuklarda preoperatif aneminin tanınması ve tedavi edilmesi, KVC’de kan koruma yöntemlerinin, düşük transfüzyon eşiklerinin kullanılması ve transfüzyon kararının hemoglobin değerinin yanı sıra yetersiz oksijenasyonun tespit edilmesiyle verilmesi konularına öncelik verilmesine ve sonuçların izlenmesine karar verildi.