İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2014

S-37

Huntington koreli bir olguda yüksek doz sugammadeks kullanımı

Mehmet Selçuk Uluer, Mehmet Sargın, Sadık Özmen

Konya Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği

GİRİŞ Huntington koresi (HK) nadir görülen, otozomal dominant kalıtım gösteren bir sinir sistemi hastalığıdır. Bu hastalarda midazolama artmış duyarlılık, sodyum tiyopentalin etkisinde uzama ve yüksek pulmoner aspirasyon riski bildirilmiştir. Makalemizde HK tanısı olan yabancı cisim aspirasyonu sonucu acil bronkoskopi planlanan bir olguda tekrarlayan ve yüksek dozda sugammadeks kullanımını ve beraberinde uzamış opioid etkisini geri çevirmek için kullanılan naloksan uygulamamızı sunmayı amaçladık. OLGU SUNUMU Yabancı cisim aspirasyonu nedeniyle bronkoskopi planlanan 48 yaşında erkek hastanın hikayesinde 18 yıl önce HK tanısı konulduğu öğrenildi. Standart monitörizasyona ek olarak hastaya nöromusküler monitörizasyon uyguladık. İndüksiyonunda propofol (2 mg/kg) ve remifentanil (1 μg/kg) ve roküronyum (0,5 mg/kg) kullanıldı. T1 normal kalibrasyon değerine göre % 0 olarak ölçüldükten sonra rijit bronkoskop ile bronkoskopiye başlandı. Anestezi idamesinde propofol (0,1 mg/kg/dk) ve remifentanil (0,1 mcg/kg/dk) kullanıldı. Bronkoskopi işlemi yaklaşık 20 dk sürdükten sonra TOF değeri % 84 olarak ölçüldü. Hastaya 200 mg sugammadeks uygulandı ancak TOF değerinde yeterli artış görülmemesi üzerine hastaya ek 200 mg sugammadeks daha uygulandıktan sonra hastada ölçülen TOF değeri % 95 ‘ in üstüne çıktı. Hastanın solunum efor ve kapasitesi yeterli olmasına rağmen bilinç düzeyinde yeterli derlenme olmaması ve pupillerinin halen miyotik olmasından ötürü, hastaya 0,08 mg naloksan uygulandı. Yaklaşık 10 dk sonra PACU’ ya alınan hasta komplikasyonsuz bir şekilde servisine devredildi. TARTIŞMA Huntington koresinde sugammadeks kullanımı ile ilgili literatürde tek bir olgu sunumuna rastladık (1). Olgumuzda neostigminin koreiform hareketleri arttırıcı ektisinden kaçınmak ve sugammadeksin nöromusküler etkiyi daha hızlı geri döndürme özelliğinden dolayı sugammadeks kullanımını tercih ettik. Ancak TOF değerlerine göre yeterli dozda uygulanmasına rağmen, gerekli ve yeterli cevap alınamaması üzerine hastaya ek doz uygulandı. Sonuç olarak HK olgularda birçok yayında belirtildiği gibi propofol ve remifentanil ile uygulanan total intravenöz anestezinin güvenli olmasına rağmen remifentanilin ve kas gevşetici ajanların etkilerinin uzayabileceği ve geri çevirici ajanların gerekli olabileceği kanaatindeyiz.