Sepsis Olgularında Antioksidan Enzim Düzeylerinin İncelenmesi
Nazan Atalan1, Leyla Acar2, Saime Turan2, Türkan Kudsioğlu1, Nihan Yapıcı1, Murat Acarel1, Turgay İsbir3, İlhan Yaylım2, Arzu Ergen2
1Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anestezi ve Reanimasyon Kliniği, Kadıköy-İstanbul 2İstanbul Üniversitesi, Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Moleküler Tıp AD, Çapa-İstanbul 3Yeditepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD, Kayışdağı-İstanbul
Giriş ve Amaç: Sepsis, birçok sistemi tutan, hemodinamik değişikliklere yol açan, şok, organ fonksiyon bozukluğu ve çoklu organ yetmezliğine (MODS) kadar giden yüksek mortaliteye sahip bir sendromdur. Sepsisin patofizyolojisinde inflamatuar sistemin, koagülasyon sisteminin, kompleman kaskadı ile hücresel ve humoral immünitenin önemli rol oynadığı görülmektedir. Yapılan araştırmalarda dokularda oluşan enfeksiyon ve travmatik hasar sonucu vücutta humoral sistemin aktive olduğu ve çeşitli sitokinlerin salındığı gösterilmiştir. Sonuçta, sistemik inflamatuar yanıt, hemostatik değişiklikler ve organ hasarı ortaya çıkar. İmmun sistem aktivasyonu sonucu bol miktarda üretilen reaktif oksijen radikallerinin neden olduğu oksidatif hasarın sepsis patogenezinde önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Vücudumuzda metabolizma sonucu üretilen reaktif oksijen radikallerinin temizlenmesinden sorumlu antioksidan sistemler bulunmaktadır. Biz bu çalışmamızda sepsisli olgulardaki antioksidan sistem üyelerinden Mangan süperoksid dismutaz (MnSOD) ve Glutatyon peroksidaz 1 (GPX1) enzimlerinin düzeylerini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda 46 sepsis olgusunda MnSOD ve GPX1 enzim düzeyleri ELISA metodu ile tayin edildi. BULGULAR: Çalışma grubunda MnSOD düzeyleri 0,87±0,38ng/ml ve GPX1 düzeyleri 648,26±635,65 pg/ml olarak tespit edildi. Vakalarımızda tespit edilen patojen varlığına göre antioksidan düzeylerini incelediğimizde GPX1 düzeylerinin kültürlerinde E. Coli (+) olan vakalarda, bu patojeni taşımayan vakalara göre anlamlı şekilde artmış olduğunu gözlemledik (p: 0,012). Ancak diğer patojenlerin varlığında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Ayrıca koroner arter hastalığı tanısı bulunan vakalarda bu tanıya sahip olmayan vakalara göre GPX1 düzeylerinin istatistiksel olarak azalmış olduğu gözlemlendi (p:0,016). Tartışma ve Sonuç: Çalışmamız sonucunda her ne kadar sadece E.coli patojeni taşıyan vakalardaki antioksidan düzeylerinde anlamlı bir bulgu elde edilmiş olsa da vaka sayısının arttırılması ile istatistiksel sınıra yakın diğer bulgularımızın da anlamlılık kazanacağı izlenimi elde edilmiştir.
|