NONOBSTETRIK CERRAHI GEÇIRECEK İKIZ GEBELIĞI OLAN OLGUDA USG EŞLIĞINDE AXILLER BLOK UYGULAMASI
H.BORAZAN
1, T.ET
1, B.SAY
1, TB.SARITAŞ
1, O.ŞAHİN
1, Ş.OTELCİOĞLU
2
NECMETTIN ERBAKAN ÜNIVERSITESI, MERAM TIP FAKÜLTESI, ANESTEZIYOLOJI VE REANIMASYON AD, KONYA, 1 NECMETTIN ERBAKAN ÜNIVERSITESI, MERAM TIP FAKÜLTESI, ANESTEZIYOLOJI VE REANIMASYON AD,KONYA 2
Giriş: Tüm gebeliklerin %1.5-2’sinde nonobstetrik nedenle cerrahi gerekebilmektedir (1). Opere edilecek gebelerde uygulanacak anestezi tekniği hem gebeyi hem de fetusu ilgilendirdiğinden, her ikisine de yan etkisi en az olan teknik tercih edilmelidir. Gebelik sırasında genel anestezi alınması spontan abortus ihtimalini artırdığı gibi, düşük doğum ağırlıklı ve prematüre doğumlara sebep olabilmektedir. Ayrıca operasyon sırasında kullanılan ilaçların multipl farmakolojik ilaçların fetal toksisite ve teratojenite ile ilişkili olabileceği tahmin edilmektedir (2). Bu olguda travmaya bağlı zon 5 kesi nedeniyle acil operasyona alınması gereken gebe olguda anestezi yöntemimizi literatürler eşliğinde gözden geçirmeyi amaçladık.
Olgu: 28 yaşında 24 haftalık primigravid ikiz gebeliği olan olgu (78 kg, 157 cm) sol ön kol zon 5 kesi nedeniyle ulnar ve median sinir kesi onarımı ile flexor carpi radialis ve palmaris longus tendonlarının tamiri için operasyona alındı. Operasyon öncesi acil serviste yapılan NST de fetal kalp hızı 120-135 atım/dk arasında ve normal olduğu belirlenen hasta açlık süresi ve tetkikleri tamamlandıktan sonra operasyona alındı. Antekübital bölgeden 20 G kanül ile intravenöz (iv) yol sağlanarak Isolyte S infüzyonu başlandı. Rutin monitorizasyon yapılan hastanın kalp atım hızı 98 atım/dk, TA 105/72 mmHg, SpO2 97, solunum sayısı 20 soluk/dk ölçüldü. Aortakaval basıyı önlemek için hasta supin 15° sol yan pozisyonda iken, kol ve ön kol 900 açılandı. Bölgenin povinilpirolidon iyot ile dezenfeksiyonunu takiben USG probu (Esaote LA435 lineer prob, 10-18 MHz,) steril şekilde aksiller blok uygulamak için önerilen bölgeye longitidunal olarak yerleştirildi. Sinir stimulatörüde aynı kola yerleştirildi Aksiler arter, ven ve sinirler US ile belirlendikten ve el, parmaklar veya dirsek kaslarında 0.5 mA’in altındaki uyarıda kas hareketi görülmesi başarılı blok kriteri olarak belirlendikten sonra 80 mm uzunluğunda 22 G sinir stimülasyon iğnesi (Pajunk, Almanya) USG probu ile aynı düzlemde olacak şekilde artere göre her bir sinir için 2.5 ml % 2 lidokain + 7.5 ml % 0.5 levobupivakain verildi. 2 lt/dk nazal oksijen verilen hastada, uygulama sonrasında 13. dk da yeterli motor ve duyusal blok oluşması üzerine operasyona başlandı. Hastada özellikle damar ponksiyonu yada lokal anestezik ve blok uygulaması ile ilişkili herhangi bir komplikasyon gelişmedi. Ameliyat sırasında ek sedasyon veya analjeziye gereksinimi olmayan hastanın yaklaşık 85 dk süren operasyonu sırasında hemodinamisi ve vital bulguları stabil seyretti. Operasyon sonunda derlenme odasında 30 dk takip edilen hasta ortopedi servisine gönderildi. Ameliyat sonrası dönemde 12 saat takip edilen hastaya bu süreçte ağrısı olduğunda paracetamol tb verildi.
Sonuç: Gebelerde özellikle 20. haftadan sonra gastrik boşalmanın gecikmesi, reflü, obesite , orofaringeal yapılarda ödem ve oksijen tüketiminin artması ve özellikle indüksiyon ve extübasyon sırasında tüm bu nedenlere bağlı artmış hipoxy riski (3) nedeniyle rejyonal anestezinin genel anesteziye göre daha güvenilir bir teknik olduğu kanaatindeyiz.
Kaynaklar
1. Brodsky JB, Cohen EN, Brown BW, et al. Surgery during pregnancy and fetal outcome. Am J Obstet Gynecol 1980;138:1165–7.
2. Duncan PG, Pope WDB, Cohen MM, Greer N. Fetal risk of anesthesia and surgery during pregnancy. Anesthesiology 1986; 64:790–4.
3. Davies JM, Weeks S, Crone LA, Pavlin E. Difficult intubation in the parturient. Can J Anaesth 1989;36:668 –74.
|