İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2012

S-13

POSTOPERATIF REZIDÜEL BLOĞUN GÖRÜLME SIKLIĞI VE BUNA ETKI EDEN FAKTÖRLER

D.KUYUCU 1, L.KOROĞLU 1, G.ARAN 1, N.KARAHAN 1, A.ŞENCAN 1, V.AKPINAR 1, M.AKSUN 1


İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1

Postoperatif rezidüel blok (PORB), erken postoperatif dönemde pulmoner komplikasyonların ayırıcı tanısında dikkate alınması gereken bir komplikasyondur. Çalışmamızda; kas gevşetici kullanılarak genel anestezi almış hastaların, postoperatif bakım ünitesine(POBÜ) geldikleri anda yapılan TOF ölçümü ile, postoperatif rezidüel blok insidansını saptamayı ve buna etki eden faktörleri belirlemeyi amaçladık.

Prospektif, nonrandomize çalışmaya, nöromüsküler kas gevşetici kullanılarak elektif şartlarda genel anestezi altında ameliyat olmuş, ekstübasyon sonrası POBÜ’ne çıkarılmış, ASA I-II, 18-75 yaş 306 olgu alındı. Kullanılan anestezikler ve kas gevşeticilerin seçimi, antidot kullanımı, POBÜ’ye alınma kararı takip eden anestezi doktoru tarafından yapıldı. Hastalara POBÜ’de rutin hemodinamik monitörizasyon ve maske ile 2-3 lt/dk oksijen uygulandı. Akseleromyograf ile nöromüsküler ileti monitörizasyonu sağlandı. TOF oranı 0.9'dan küçük olgularda PORB var ve TOF oranı 0,9'dan büyük olgularda PORB yok kabul edildi. Yaş, cinsiyet, toplam kas gevşetici miktarı, ekstübasyondan önce kas gevşeticinin verilme zamanı, anestezi süresi ve antidot uygulaması, PORB’a etki eden faktörler olarak belirlendi. POBÜ’de oksijen desteğine rağmen periferik oksijen satürasyonu(SpO2) %90’nın altına düşen ve klinik olarak rezidüel blok etkisinde olduğu düşünülen hastalara ek antidot uygulandı, buna rağmen SpO2 %90’nın üzerine çıkmayan hastalardan kan gazı alınarak değerlendirildi.

%97,4’ünde Rokuronyum bromür kullanılan olguların %38,6’sında PORB görülmüştür. 18-39 yaş grubunda PORB oranı anlamlı düzeyde düşük (p<0,01), 60-75 yaş grubunda ise PORB oranı anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır (p<0,01). Laparoskopik batın cerrahisi geçiren olgularda en yüksek PORB saptanmıştır. Olguların anestezi sürelerine göre PORB gelişimi arasında (p<0,05) ve olguların PORB durumu ile ekstübasyondan önce son kas gevşeticinin verilme zamanı arasında (p<0,01) anlamlı ilişki bulunmaktadır. Son doz kas gevşetici ile ekstübasyon arasındaki süre 1 saatten az olduğunda PORB görülme oranı anlamlı düzeyde yüksektir (p<0,01). Rezidüel blok görülen ve SpO2 değeri %90’nın altında olan %17.8 hastaya ek antidot uygulanmıştır. Hiçbir hastanın reentübasyon ihtiyacı olmamıştır.

PORB’un önlenmesinde veya insidansının azaltılmasında; kısa-orta etkili kas gevşetici kullanılmasının, kas gevşetici zamanlamasının doğru yapılmasının, operasyon sonunda antagonizasyonun ve nöromüsküler monitörizasyonun gerekli olduğunu düşünmekteyiz.