REJYONEL SİNİR BLOKAJINDA KULLANILAN İĞNENİN KESKİN VEYA KÜNT UÇLU OLMASININ OLUŞABİLECEK SİNİR HASARI ÜZERİNE ETKİSİ; DENEYSEL RAT ÇALIŞMASI
C.YARDIMCI
1, H.YILDIZ
1, İ.COŞKUNER
1, N.ŞENOĞLU
1, C.YAVUZ
1, E.SİLAY
2, H.SAYAR
3, EB.KURUTAŞ
4, D.ÖZBAĞ
5, Y.KARAGÖZ
6
1 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNIVERSITESI TIP FAKÜLTESI ANESTEZIYOLOJI VE REANIMASYON ANA BILIM DALI 1 1 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNIVERSITESI TIP FAKÜLTESI PATOLOJİ ANA BILIM DALI 2 2 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNIVERSITESI TIP FAKÜLTESI ANESTEZIYOLOJI VE REANIMASYON ANA BILIM DALI 3 3 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNIVERSITESI TIP FAKÜLTESI BİYOKİMYA ANA BILIM DALI 4 4 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNIVERSITESI TIP FAKÜLTESI ANATOMI ANA BILIM DALI 5 5 ABANT İZZET BAYSAL ÜNIVERSITESI İİBF 6
Rejyonel anestezi uygulamaları sırasında gelişebilen sinir hasarlarının kullanılan iğne tipiyle ilişkilerini araştırmak.
Yerel etik kurul onayıyla, 200-250 gr ağırlığındaki 30 rat rastgele 5 gruba ayrıldı. Ratların anestezi sonrası siyatik sinirleri eksplore edildi, kontrol grubu dışında diğer gruplara 25 G künt, 25 G keskin, 27 G künt ve 27 G keskin uçlu iğnelerle siyatik sinir dik açıyla tüm kalınlığı boyunca geçildi. 48 saat sonra ratlar yeniden antestetize edilerek siyatik sinirleri eksplore edilip biyokimyasal (SOD, KAT ve MDA) ve histopatolojik inceleme için örnekler alındı. Analizde, Kruskall Wallis ve Mann Whitney U testleri kullanılmıştır.
Doku KAT değerleri açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı.
Doku SOD değerleri kontrol grubuyla karşılaştırıldığında 25 G keskin, 25 G künt, 27 G künt grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,002).
Doku MDA değerleri; Kontrol grubuna göre 25 ve 27 G künt grupları ve 25 G keskin ve 25 G künt grupları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı arttığı (p=0,004) ve 27 G keskin ile 27 G künt grubu karşılaştırıldığında 27 G keskin grubunda anlamlı olarak arttığı bulundu (p=0,026). 25 G künt ile 25 G keskin grubunun karşılaştırılmasında; 25 G keskin grubunda istatistiksel olarak anlamlı artış saptandı (p=0,004). 27 G keskin ile 27 G künt grubunun karşılaştırılmasında ise; 27 G keskin grubunda istatistiksel olarak anlamlı artış saptandı (p=0,026). Histopatolojik incelemede; Direkt sinir hasarı, konjesyon, kanama ve inflamasyon miktarı yönünden en fazla hasar sırasıyla 27 G künt ve 25 G keskin, 27 G keskin ve 25 G künt grubunda saptandı (p=0,000).
Çalışmamızda kullanılan iğne tipleri arasında biyokimyasal açıdan sinir hasarının keskin veya künt uçlu iğne olmasında anlamlı fark bulunmadığı, ancak iğne kalınlığı aynı olduğunda keskin iğne türünde daha fazla hasar olduğu saptandı. Histopatolojik olarak daha fazla hasarın künt uçlu iğnenin dokuyu diseke ederek ilerlemesi beklenirken, iğne kalınlığı azaldığında dokudaki yapılara impakte olarak direkt hasar yapmasından kaynaklandığı kanısındayız.
|