ROKURONYUM ENJEKSİYON AĞRISINDA MENSTRÜEL SİKLUS ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
T.PURTULOĞLU
1, A.SIZLAN
1, S.DENİZ
1, T.HONCA
2, M.HONCA
3, E.HORASANLI
3, EA.KÖSE
4
GATA ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD 1 GATA TIBBİ BİYOKİMYA AD 2 KEÇİÖREN EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON KLİNİĞİ 3 KIRIKKALE ÜNIVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD 4
Rokuronyum bromid steroid yapıda non-depolarizan nöromüsküler blokerdir ve hastaların yaklaşık % 50-80’inde rokuronyuma bağlı enjeksiyon ağrısı gözlenmektedir. Menstrüel siklus anestezik, analjezik ve antiemetik ihtiyaçları etkilemektedir. Hayvan çalışmalarında dişilerde gonadal hormonların nosiseptif stimulusa yanıtı etkilediği belirtilmiştir fakat insanlarda menstrüel siklusun etkinliği halen anlaşılamamıştır. Çalışmamızda menstrüel sikusun foliküler ve lüteal fazlarının rokuronyum enjeksiyon ağrısına etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı.
Etik kurul izni ve hastaların yazılı onamı alındıktan sonra,18-49 yaş arası 80, ASA I-II kadın hasta çalışmaya dahil edilmiştir.Hastalar son adet tarihininin ilk gününden itibaren 8-12 gün geçmişse foliküler fazda (Grup F), 20-24 gün geçmişse lüteal fazda (Grup L) kabul edilmiştir.Hastarın ortalama arteryal basıncı, kalp hızı, SPO2 değerleri operasyon odasına gelişinde ve entübasyondan sonra kaydedildi. Tüm hastalara 20 G intraket takıldı. Anestezi indüksiyonu %2.5 tiopental sodyumla yapıldı ve rokuronyum 0.5mg/kg 10-15 saniyenin üzerinde bir sürede enjekte edildi. Hastaların el çekme yanıtı 0: yanıt yok, 1: el bileğinde hareket, 2: kolda çekme hareketi, 3: jeneralize yanıt (birden fazla ekstremitede el çekme, öksürük, nefes tutma) olarak değerlendirildi. Hastaların el çekme hareketleri değerlendirildikten sonra, entübasyondan önce tüm hastalara 1µ/kg fentanil uygulandı.
Hastaların demografik verileri bakımından gruplar araında fark gözlenmedi (p>0.05). Ortalama arteriyel basınç, kalp hızı, SPO2 değerleri, entübasyondan önce ve sonra benzerdi. El çekme hareketi Grup L’de Grup F’ye oranla daha yoğun olarak gözlendi (p<0.01). Grup F’deki hiçbir hastada jeneralize yanıt gözlenmezken, Grup L’de %10 hastada gözlendi.
Termal, iskemik venöz yaralanma ve propofol enjeksiyon ağrısı lüteal fazda foliküler faza oranla daha yoğundur. Artan progesteron düzeyleri ve azalan östrojen düzeyleri ağrıya duyarlılığı artırmaktadır.Östrojenler ruhsal olarak iyi olma halini etkilerken progesteronun nöranal aktivite üzerinde inhibitör etkileri bulunmaktadır.Bizim çalışmamızda Grup L’de hastaların %90’ında 1 ve üzeri el çekme yanıtı göstermiştir. Bu durum lüteal fazda nosiseptif stimulusa artmış yanıtla açıklanabilir. Menstrüel siklus fazları, rokuronyum enjeksiyonuna yanıtı etkilemektedir. Lüteal fazda kadınlar follküler faza oranla daha fazla ağrı duymaktadırlar.
|