İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2008

P-GA-34

PEKTUS EKSKAVATUM NEDENİYLE NUSS OPERASYONU YAPILAN BİR OLGUDA LOMBER YAKLAŞIMLI TORASİK EPİDURAL KATETER UYGULAMASI

Z.ERTUĞ 1, Ü.ÇELİK 1, F.ERTUĞRUL 1, Ç.KARAVELİ 2, M.MELİKOĞLU 2


AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON ANABİLİM DALI 1
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2

Pektus ekskavatum, sternum ve kosta kıkırdaklarının posterior depresyonudur. NUSS operasyonu, pektus ekskavatum onarımında minimal invazif yöntem olması nedeniyle sık tercih edilen bir yöntemdir. NUSS operasyonunun oldukça ağrılı bir operasyon olması ve hastaların postoperatif dönemde şiddetli ağrı duymaları en büyük sorunlardan biridir.

Hastamız 5 yaşında 18,5 kg ağırlığında erkek çocuk.Yapılan sistemik muayenesinde pektus ekskavatum dışında bir patolojisi yoktu. Preoperatif Laboratuar değerleri,yapılan EKO ve solunum fonksiyon testleri normaldi. Midazolam 1mg iv ile premedikasyon yapıldı. SpO2, EKG, NIBP ile monitorize edildi..İndüksiyondan hemen sonra sol lateral decubitis pozisyonunda 18 gauge Tuohy iğne ile L2-3 aralığından direnç kaybı yöntemi ile 2.5 cm de epidural aralığa girildi, 20 gauge epidural kateter torakal bölgeye doğru ilerletildi.. Cilt seviyesi 9 cm olacak şekilde kateter tespit edildi. 3ml %0.25 adrenalinli bupivakain test dozu olarak verildikten sonra 18 ml %0.25  Bupivakain (1ml/kg) bolus uygulandı.Operasyon yaklaşık 2.5 saat sürdü. Operasyon süresince hastanın TA: 90-110 mmHg, Nb: 90-100 /dk civarında seyretti. Taşikardi atakları olmayan hastaya %1 Sevoflurane ile anestezi idamesi sağlandı. Ek opioid ve kas gevşetici yapılmadı postoperatif kateterden 0.2 mg/kg/h %0.125 Bupivacaine ve 0.4 mcr/h fentanyl 24 saat sürekli infüzyon ile aneljezi sağlandı. Hastanın serviste postop dönemde 0.6.12.18. ve 24. saatlerdeki takiplerinde solunumsal ve kardiak komplikasyonlar gözlenmedi. Hastanın 12. saatteki takibinde hafif ağrılarının olması üzerine iv 0.5 mg morfin uygulandı. Sonraki takiplerinde ağrı yakınmaları olmayan hastanın 48. saatte epidural kateteri çekildi.

Cerrahi bölgenin T4-T6 seviyesinde olması nedeniyle etkin bir analjezi için torakal epidural kateter takılması gerekir.Biz ise L1-2 seviyesinden girip T4-6 ya ulaşacak şekilde kateteri ilerletmeyi daha uygun bulduk, çünkü bu yöntemin uygulaması hem daha kolay, hemde torasik yaklaşıma göre daha az komplikasyon içermektedir.Ağır sedasyon veya genel anestezi altındaki hastalarda torasik epidural yaklaşımın güvenilirliği tartışmalıdır.

Sonuç olarak ,lomber epidural kateterin torakale yönlendirilerek uygulaması pektus ekskavatum onarımında gerek intraoperatif hemodinamik stabilizasyon gerekse postoperatif analjezi açısından güvenilir bir yöntem olarak düşünülebilir.