İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2009

S-39

SEPSİS MODELİ OLUŞTURULAN SIÇANLARDA MİDAZOLAM İLE DEKSMEDETOMİDİNİN GASTROİNTESTİNAL TRANSİT ÜZERİNE ETKİLERİ

O.ESEN 1, B.ÇEVİK 1, S.ÇOLAKOĞLU 1, H.KAHRAMAN 2


DR.LÜTFI KIRDAR KARTAL EĞITIM VE ARAŞTIRMA HASTANESI, II.ANESTEZIYOLOJI VE REANIMASYON KLINIĞI 1
S.B.ÜSKÜDAR DEVLET HASTANESI 2

Gastrik boşalmadaki gecikme ve intestinal motilite azalması yoğun bakım hastalarında başlı başına bir sorun teşkil etmektedir. Özellikle sepsisli hastalarda emilim bozukluğu ve motilite değişiklikleri sık görüldüğünden intestinal paraliziye neden olabilecek ilaçlardan kaçınmak gerekir. Bu deneysel çalışma ile çekal ligasyon ve perforasyon yöntemiyle sepsis modeli oluşturulan sıçanlarda midazolam ile deksmedetomidinin gastrointestinal transit üzerine olan etkilerini karşılaştırmayı amaçladık.

Çalışmada, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deney Hayvanları Etik Kurulu onayı ile (16.07.2007, sayı:18534), standart çevre koşullarında bakımı sağlanan 4-5 aylık, 150-230 gr ağırlığında 48 adet dişi Wistar-Albino cinsi sıçan kullanıldı. Tüm sıçanlar deney başlangıcından 18 saat önce aç bırakıldı, su içmelerine ise son 20 dakikaya kadar izin verildi. Sıçanlarda sepsis oluşturmak için modifiye çekal ligasyon ve perforasyon (ÇLP) yöntemi kullanıldı ve sıçanlar sham-opere+salin (Grup I), sham-opere+0.01 mg/kg deksmedetomidin  (Grup II), sham-opere+0.01 mg/kg midazolam (Grup III), ÇLP+salin (Grup IV), ÇLP+ 0.01 mg/kg deksmedetomidin (Grup V), ÇLP+0.01 mg/kg midazolam (Grup IV) subkutan yoldan uygulanarak sekizerli altı gruba ayrıldı. Operasyondan 24 saat önce ve sonrasındaki 6,12,18 ve 24.saatlerde tüm sıçanların vücut ısıları rektal termometre ile ölçüldü ve vücut ağırlıkları kaydedildi. Kuyruktan alınan kan örneğinden lökosit sayımı yapıldı. Sıçanlar %10 oranında bitkisel kömür içeren yemlerle orogastrik beslenme sondası ile beslendiler ve beslenme sonlandıktan 20 dakika sonra servikal dislokasyon yöntemi ile sakrifiye edildiler. Eski insizyon hattından yeniden batına girilerek Simon ve ark (1) tarafından kullanılan peritoneal inflamasyon evrelemesi yapıldı; Topçu ve ark(2)’nın kullandığı formül yardımıyla da gastrointestinal transit oranı (GİT%=bağırsaktaki aktif kömürün yol aldığı uzunluk/pilorik sfinkterden ileoçekal bileşkeye kadar olan uzunlukx100) hesaplandı.

Grup I,II ve III’de belirlenen zamanlarda yapılan vücut ağırlığı, ısısı ve lökosit ölçümlerinde istatistiksel farklılık gözlenmezken, ÇLP yapılan diğer üç grupta bu verilerde anlamlı şekilde azalma kaydedildi ve bu durum hedeflenen sepsis tablosuna başarılı bir şekilde ulaşıldığını istatistiksel olarak da desteklemekteydi. Deney sırasında ilk 24 saatte ölen sıçan sayısı ÇLP uygulanan gruplarda anlamlı ölçüde yüksekti (p=0.01). Grup I, II ve III’de peritoneal inflamasyon bulgusuna rastlanmazken, ÇLP gruplarında yüksek derecede peritoneal inflamasyon bulguları saptandı. Grup II’deki GİT% ortalamaları, Grup I ve III’e göre anlamlı derecede düşük bulunurken, ÇLP uygulanan üç grupta da GİT% değerlerinde , kontrol grubuna göre anlamlı azalmalar kaydedildi. Sepsisli sıçanlarda karşılaştırılması amaçlanan ilaçların, GİT üzerindeki etkileri açısından gruplar arasında istatistiksel farklılık saptanmadı.  

Deksmedetomidinin sepsisten bağımsız olarak gastrointestinal motiliteyi önemli oranda azalttığı, sepsis modeli oluşturulan sıçanlarda motilitenin yavaşladığı, bu gruptaki sıçanlarda deksmedetomidin ve midazolam kullanımının gastointestinal transit üzerine benzer etkilere sahip olduğu kanısına varıldı.   

Kaynaklar:1. Arch Surg, 1987;122:78-81. 2.Anesth Analg,2006;102:876-81.