İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2014

P-524

İnterskalen Blok Sonrası Oluşan Solunum Sıkıntısı

Ferhunde Dilek Subaşı, Sıddıka Batan, Gülşen Bosna, Serap Adana Kavlak, Nurcan Kutluer, Harika Köşlük

Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, İstanbul

Giriş: İnterskalen blok (İSB) uygulamaları özellikle omuz ve proksimal humerus kırıklarında gerek anestezi gerekse postoperatif analjezi amacıyla tercih edilien periferik sinir bloklarındandır. Bu blok sonrası en sık görülen komplikasyon geçici frenik sinir bokajıdır. Biz olgumuzda İSB sonrası gelişen solunum sıkıntısını sunmayı amaçladık. OLGU: 55 yaşında ASA II grubu kadın hastaya postoperatif analjezi amaçlı İSB uygulaması planlandı. Hastamızın 1.5 paket/40 yıl sigara kullanım öyküsü mevcuttu. Ancak gerek akciğer grafisinde gerekse klinik ve muayene bulgularında herhangi bir patoloji tespit edilmediğinden göğüs hastalıkları konsültasyonu istenmedi. Hastaya standart monitörizasyon sonrası sol yan pozisyonda ultrason ve periferik sinir stimülatörü kullanılarak 30 ml %0.25’lik bupivakain ile sağ İSB uygulandı. Blok sırasında frenik sinir uyarılmasına bağlı karın hareketi olmadığına özellikle dikkat edildi. Blok sonrası sırtüstü yatırılan hastada 15 dakika sonrasında ani solunum sıkıntısı gelişti, SpO2 % 90’lara düştü. Dinlemekle blok uygulanan taraftaki solunum sesleri bazalde alınamıyordu. Maskeyle O2 uygulandı, kan gazına bakıldı, PA akciğer grafisi çekidi. Kan gazında hipoksisi olan hastanın grafisinde belirgin sağ diafragma yüksekliği tespit edildi(Resim 1). O2 tedavisiyle SpO2 değerleri % 93-94 civarına yükseldi. O2 tedavisine serviste de devam edilen hastanın 12 saat sonra SpO2 değerleri % 97’lere yükseldi, çekilen grafisinde ise diafragma patolojisi düzelmişti(Resim 2). Tartışma-Sonuç: Sıklığına ilişkin değişik oranlar verilmiş olmasına karşın İSB olgularının tümünde frenik sinir blokajına bağlı diafragma paralizisi geliştiği kabul edilmektedir. Bu durumun özellikle akciğer sorunları olan hastada problem oluşturacağı, bu nedenle solunum sistemi ile ilgili ek hastalığı olan hastaların solunum fonksiyonları açısından daha detaylı değerlendirilmesi uygun olur. Bizim hastamız klinik bulgusu olmamasına rağmen ağır sigara içicisiydi. Bu nedenle sigara içmeyen bir hastada klinik bulgu oluşturmayacak olan diafragma paralizisinin hastamızda klinik bulgu oluşturduğu kanaatindeyiz. Bu nedenle de interskalen blok uygulanacak hastalarda solunum sistemi ile ilgili klinik patoloji olmasa da uzun yıllar yüksek miktarda sigara kullanım öyküsü varsa, İSB sonrası oluşan diafragma paralizisinin bu hasta grubunda sorun oluşturabileceği unutulmamalıdır.