İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2014

P-008

Anafilaksi riski olan hastada anestezi ve cerrahi yönetimi: Hasta güvenliği ve alternatif aksiller brakiyal pleksus blok uygulaması

Necip Akman1, Emine Aysu Şalvız1, Bilge Şencan1, Demet Altun1, Mehmet Tuğrul1, Erol Kozanoğlu2, Ömer Berköz2

1İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon ABD
2İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi ABD El Cerrahisi BD


GİRİŞ: Genel anestezi(GA) esnasında anafilaksi gelişimi nadirdir; ancak morbidite ve mortaliteyi arttırır. Hasta birçok ajana aynı anda maruz kaldığı için, bu esnada gelişen anafilaksinin sebebini anlayabilmek de oldukça zordur. Avusturalya ve Fransa’da GAA’nda anafilaksi insidansının 1/20,000-30,000 ile 1/13,000 arasında olduğu bildirilmiştir. OLGU: 42 yaşında, hipertansiyonu, depresyonu, psöriazisi ve çok sayıda ilaca allerjisi (propofol, meperidin, bupivakain, sefazolin, amoksisilin-klavulanat, metranidazol, fluriprofen, levofloksasin, diklofenak) olan ASA II kadın hasta, hastanemiz El Cerrahisi BD'na sol el 4.parmağındaki kesi sebebiyle başvurdu. Anamnezinden GAA’nda 9 operasyon geçirdiği ve bunların ikisinde anafilaktik reaksiyon sebebi ile post-operatif yoğun bakım ünitesinde izlendiği öğrenildi. Cerrahi, kesilmiş olan sol el derin fleksör tendonunun sol ayaktan alınan plantar tendon grefti ile onarımı şeklinde planlanmıştı. Ancak; bu durumda uygulanması gereken GA veya aksiller brakiyal pleksus ile siyatik sinir blok kombinasyonu seçeneklerinin anafilaksi, blok başarısızlığı ve lokal anestetik(LA) toksisitesi gibi riskler sebebiyle uygun olmadığı düşünüldü. Anestezi ve cerrahi ekiplerinin anamnezi tekrar değerlendirmesi sonrası, cerrahi planı aynı koldan alınan palmaris longus tendon greftinin kullanılması(Şekil 1) ve anestezi planı allerjik olmadığı düşünülen ajanlarla aksiller brakiyal pleksus bloğu uygulanması şeklinde değiştirildi. Sedasyon 2mg midazolam ve 50μg fentanil IV ile yapıldı. Aksiller arter, ven ile median, ulnar, radial ve muskulokütan sinirler yüksek frekanslı lineer prob ile görüntülendi (Şekil 2). Toplam 21mL (10mL %2’lik lidokain(200mg), 10mL %2’lik prilokain(200mg) ve 1mL adrenalin(100mcg)) LA karışımı kullanılarak aksiller blok in-plane teknikle uygulandı. Operasyon 125dk sürdü ve sorunsuz sonlandı. Hastaya postoperatif 24.saate kadar sadece 2defa 500mg parasetamol uygulandı(NRS≤5). Hasta daha önce GAA’nda geçirdiği benzer iki operasyona göre daha ağrısız ve rahat bir per-operatif ve post-operatif süreç geçirdiğini belirtti TARTIŞMA: Anestezi uygulamasında hasta güvenliğinin arttırılması bazen sadece küçük kararların ve işlemlerin büyük fark yaratması ile mümkündür. Bu olgu sunumu; cerrahi ve anestezi ekiplerinin işbirliği içinde çalışmasının önemini ve alternatif anestezi yöntemlerinin hasta güvenliğini arttırarak morbidite ile mortalite oranlarını düşürmesini vurgulamak amacıyla hazırlanmıştır.