İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2014

P-023

Myastenia Gravis ve Ankilozan spondilitli bir olguda anestezi uygulaması

Esef Bolat, Çiğdem Ünal Kantekin, Süreyya Öztürk, Muzaffer Gencer, Akif Demirel

Bozok Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı, Yozgat

GİRİŞ Myastenia Gravis (MG) ve Ankilozan Spondilit (AS) anestezi uygulamasında özellikli iki hastalık grubudur. MG, postsinaptik nöromusküler kavşakta asetilkolin reseptörlerine karşı antikor oluşumu ile karakterize otoimmün bir hastalık olup, gelişen antikorlar total reseptör miktarında azalmaya neden olur. AS ise seronegatif spondiloartropatiler grubundan kronik, ilerleyici, inflamatuar bir hastalıktır. Bazı komorbid hastalıklarla birlikte olması, havayolu yönetiminde ve nöroaksiyel uygulamalarda zorluklara neden olabilir. Her iki hastalıkta anestezistler için özel önem arz etmektedir. OLGU On yıl önce AS ve ondan 6 ay sonra MG tanısı konmuş olan 28 yaşında 175 cm boyunda, 85 kg ağırlığında erkek hastaya ortopedi kliniği tarafından kalça aseptik nekrozu tanısıyla operasyon planlanmıştı. Yapılan preoperatif değerlendirmede aralıklı olarak steroid ve nonsteroid antiinflamatuar tedavi aldığı saptandı. Yapılan fizik muayenesinde; boyunda hareket kısıtlılığı yoktu, tiromental mesafe, sternomental mesafe normaldi. Yutma ve konuşma güçlüğü ile pitozis mevcuttu. Mallampati skoru III idi. EKG ve EKO’da patoloji tespit edilmedi. Vertebra grafileri normaldi. Premedikasyon uygulanmayan hasta operasyon odasına alındı. Hastaya oturur pozisyonda 22 G Quincke iğne ile L4-5 aralığından orta hattın 1,5 cm lateralinden iğnenin ucu alt vertebranın laminası boyunca hafifçe yukarı ve mediale doğru yönlendirildi. Lateral yaklaşımla uygulanan spinal anestezi girişimi ilk denemede başarılı oldu. Serbest beyin omurilik sıvısı akışı gözlendiğinde 15 mg hiperbarik bupivakain verildi. Spinal anestezi uygulamasından 10 dk. sonra, duyu blok seviyesi T10 düzeyine ulaştığında cerrahinin başlamasına izin verildi. Peroperatif herhangi bir sorun yaşanmadı. TARTIŞMA Anestezik ve anestezik olmayan ilaçlar MG hastalarında kas güçsüzlüğünü artırarak postoperatif uzamış nöromüsküler bloğa neden olabilirler. Nöromüsküler bloker ajanlara cevap önceden tahmin edilemediği için, bölgesel anestezik yöntemlerin MG'li olgularda uygun bir tercih olduğunu düşünüyoruz. AS ise özellikle hastalığın ekstraartiküler belirtileri ve zor havayolu varlığı değerlendirmelidir. Perioperatif nörolojik muayene mutlaka yapılmalı ve nörolojik defisiti araştırılmalıdır. Nöroaksiyel blokların genel anesteziye tercih edilebileceği ancak spinal ve epidural girişimlerin de zor olabileceği akılda tutulmalıdır.