İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2014

P-034

Hastanemizde Aort Patolojilerinin Tedavisinde Uygulanan Endovasküler Girişimlerdeki Anestezi Deneyimlerimiz

Ezgi Erkılıç, Elvin Kesimci, Cihan Döğer, Tülin Gümüş, Abdullah Yalçın, Orhan Kanbak

Sağlık Bakanlığı Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Bölümü

Torakal, abdominal ve torako-abdominal aort patolojileri kardiyovasküler cerrahide en yüksek mortalite ve morbidite nedeni olan, tedavilerinde hem açık cerrahi, hem de kapalı yöntemlerin kullanıldığı patolojilerdir (1). Ek hastalıklar ve yaş bu hastaların tedavisinde anestezi riskini ve mortaliteyi ciddi oranda arttırmaktadır. Endovasküler stent greftleme yöntemleri; minimal invaziv travma ile uygulanabilmesi, sıklıkla genel anesteziye ihtiyaç göstermemesi, düşük mortalite ve morbidite oranları sağlaması, hastanede kalış süresini kısaltması nedenleriyle artan sıklıkta kullanılmaktadır (2-4). Biz de çalışmamızda torakal ve abdominal aort patolojilerin endovasküler tedavisinde uyguladığımız anestezi yöntemlerini literatür eşliğinde tartışmayı amaçladık. Bu çalışmada endovasküler girişim uygulanan toplam 120 hasta geriye dönük tarandı. Hastaların demografik özellikleri, ASA skorları, işlem öncesi laboratuar değerleri, eşlik eden hastalıklar, sigara kullanımı, ejeksiyon fraksiyonu, aort patolojisinin yeri ve tipi kaydedildi. Ayrıca uygulanan cerrahi işlem, anestezi yöntemleri, anestezi ve cerrahi süresi, komplikasyonlar ve müdahaleler, yoğun bakım ünitesi ve hastanede kalış süreleri kaydedildi. Endovasküler tedavi uygulanan toplam 120 (E=101, K=19) hastanın yaş ortalaması 67,6±11,55 di. Hastalarımızın % 86,8 genel anestezi, %12,3 rejyonel anestezi, %0,9 sedoanaljezi uygulandı. Hastalarımızın %67,5’i EVAR grubunda %28,3’sı TEVAR grubundaydı. %4,2 hem EVAR hem de TEVAR uygulandı. EVAR grubu hastaların yaş ortalaması TEVAR grubundan daha yüksek olup (p<0,05) çoğunu erkek cinsiyet oluşturmaktaydı (%84,2). Anestezi ve cerrahi süresi, transfüzyon ihtiyacı ve inotrop kullanımı açısından fark yoktu. Girişim sonrası yoğun bakıma entübe çıkarılma oranı ve yoğun bakımda kalış süresi EVAR grubunda anlamlı düşük bulundu (p<0,05). EVAR - TEVAR uygulamalarında seçilecek anestezi yöntemi; hastanın genel durumu, kooperasyonu, işlemin yeri ve süresi gibi ayrıntıların çerçevesinde anestezistin tercihine göre genel, rejyonel, lokal anestezi eşliğinde sedoanaljezi olabilmektedir. Hastaların preoperatif ayrıntılı değerlendirilmesi, işlem sırasında yakın takip, invazif monitorizasyon mortalite ve morbiditeyi azaltmada önemlidir. 1. Mount Sınaı Journal Of Medıcıne 2010;77:256-269. 2. J Vasc Surg 2011; 54:1273–1282. 3. Turk Gogus Kalp Damar 2008;16:146-149. 4. J Clin Exp Invest 2012;3:423-425).