Preoperatif Anksiyetenin İntraoperatif ve Postoperatif İlk Analjezik Tüketimine Etkisi
Fatma Demircan, Mukadder Orhan Sungur, Şahika Bolsoy Deveci, Nükhet Sivrikoz, Tülay Özkan Seyhan
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
GİRİŞ: Preoperatif anksiyetenin postoperatif ağrıyı olumsuz yönde etkilediği gösterilmiştir, ancak intraoperatif opioid tüketimine ve postoperatif ilk analjezik gereksinimine etkisi araştırılmamıştır. Bu çalışmada sabit anestezi derinliği sağlanan hastalarda, preoperatif anksiyetenin intraoperatif remifentanil gereksinimine etkisini incelemek amaçlandı, ayrıca postoperatif ilk analjezik gereksinimi ve buna bağlı yan etkiler araştırıldı. MATERYAL-METOD: Etik Kurul onayı (Klinik Araştırmalar Etik Kurulu, 16.09.2011/1314) ve hasta onamı alındıktan sonra elektif histerektomi vakaları çalışmaya alındı. Preoperatif anksiyete düzeyi Numerik Skala (NRS; 0-10) ile değerlendirildi. Anestezi idamesinde BIS 40-60 olacak şekilde %60 azotprotoksit ve desfluran, intraoperatif analjezide hemodinamik parametrelere göre 0,1 µg/kg/dak ile başlanıp titre edilen remifentanil kullanıldı. Tüm hastalara parasetamol 1 gr, diklofenak 75 mg uygulandı. Postoperatif analjezi için intravenöz 0,35 mg/kg yükleme dozunu takiben 10 mg boluslarla tramadol ve 1 mg/kg tramadol uygulanmasına rağmen Vizüel Ağrı Skalası (VAS; 0-10 cm) ile değerlendirilen ağrı skoru ≥4 olan hastalara, VAS≤3 olana dek 10 dakika arayla morfin 3 mg bolus (en fazla 0.2mg/kg) uygulandı. Bulantı için granisetron, devam ederse veya kusma eklenirse deksametazon uygulandı. Demografik veriler, operasyon süresi, remifentanil tüketimi, anestezinin bitiminden ilk analjezik gereksinimine ve VAS≤3 olana dek geçen süre ile toplam analjezik tüketimleri, bulantı ve kusma kaydedildi. Hastalar NRS’ya göre 3 gruba ayrılarak veriler Anova (post hoc için Dunnett’ın T3 testi), Mann Whitney U, ki-kare, Fisher’in kesin testi ile kıyaslandı. BULGULAR: Değerlendirmeye alınan 80 hastanın demografik verileri, operasyon süresi, remifentanil tüketimi ve ilk analjezik gereksinimine dek geçen süreleri açısından gruplar benzer bulundu. Veriler Tablo 1'de izlenmektedir. Bulantı sıklığı gruplar arasında anlamlı farlılık gösterdi (sırasıyla %15,7, %23,1, %53,6; p=0.011), kusma sıklığı ise benzerdi (sırasıyla %7,7, %10,3, %28,6; p=0.088). SONUÇ: Preoperatif anksiyete şiddeti, anestezi düzeyi sabit tutulduğunda, intraoperatif remifentanil tüketimini etkilememektedir. Buna karşılık orta ve şiddetli preoperatif anksiyete, postoperatif erken dönemde opioid gereksinimini arttırmakta, VAS≤3 sağlanana dek geçen süreyi uzatmakta ve bulantı insidansını yükseltmektedir.
|