Ağız Açıklığı 5 mm Olan Bilateral Temporomandibular Eklem Ankilozlu Hastada Uyanık Fiberoptik Nazotrakeal Entübasyon
Oğuz Kılıçkaya, Gökhan Özkan, Bora Çakmak, Ahmet Coşar
GATA Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD Ankara
GİRİŞ: Havayolu açıklığının sağlanmasında karşılaşılan sorunların derecesine bağlı olarak; hipoksiye bağlı beyin hasarı, myokard hasarı, havayolu travması ve ölüm riski gibi, ancak bunlarla sınırlı kalmayan, sorunlarla karşılaşma riski artmaktadır. Bu nedenler, anesteziye bağlı ölümlerin %30 unun sorumlusu olmaktadır. Biz, bu olguda “beklenen zor entübasyon” olarak değerlendirdiğimiz bilateral temporomandibular eklem(TME) ankilozu olan hastadaki anestezi yaklaşımımızı sunmayı amaçladık. OLGU: Bilateral TME ankilozu nedeniyle daha önce başka bir merkezde anestezi verilemeyeceği söylenen 22 yaşındaki erkek hastaya bilateral TME artroplastisi nedeniyle operasyon planlandı. Fizik muayenesinde, vücut ağırlığı 62kg, boyu 174cm idi. Baş-boyun hareketlerinde herhangi bir anormallik olmayan hastanın ağız açıklığı 4-5 mm idi ve bu yüzden de mallampati skoru değerlendirilemedi. Bu hali ile olgunun hava yolu beklenen zor entübasyon olarak değerlendirildi. Anestezi planı olarak öngördüğümüz, uyanık veya sedasyon altında fiberoptik yardımıyla endotrakeal entübasyonun avantaj ve dezavantajları hastaya anlatıldı. Elektrokardiyogram, oksijen satürasyonu(SpO2), noninvazif kan basıncı monitörizasyonu gerçekleştirildi. Oluşabilecek nazal mukozal kanamaları en aza indirgemek amacıyla adrenalin emdirilmiş spanç tampon 10dk süreyle burunda tutuldu ve sekresyonları azaltmak amacıyla 1mg atropin ım uygulandı. 5dk. yüz maskesiyle 5L/dk preoksijenizasyon ve nazotrakeal %10 lidokain sprey uygulandı. Acil durumlar için cerrahi trakeostomi seti hazırlandı. 2mg midazolam ve 50mg propofol iv uygulandıktan sonra spontan solunum korunarak fiberoptik bronkoskopla vokal kordlar görülerek nazotrakeal entübasyon gerçekleştirildi. Operasyonun yapılabilmesi için propofol 2mg/kg iv, kas gevşemesi için 0,1mg/kg vekuronyum iv uygulandı. Anestezi idamesi ise remifentanil 0,1mcg/kg/dk infüzyon ve %50 O2-Hava karışımı içinde end-tidal sevofluran konsantrasyonu %2 olacak şekilde sürdürüldü. Yaklaşık 6 saat süren cerrahinin sonunda hasta sorunsuz bir şekilde uyandırılarak ASBÜ’ye nakledildi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Herhangi bir sebeple ağız açıklığı kısıtlı olan zor entübasyon beklenen hastalarda spontan solunum korunarak sedasyon altında nazal yoldan uyanık fiberoptik entübasyon deneyimli ellerde başarılı bir havayolu yönetimidir ve trakeostomi açılmasına iyi bir alternatiftir. Ayrıca bu hastalarda zor hava yolu algoritmasının gözden geçirilerek zor havayolu enstrümanlarının hazır bulundurulmasının faydalı olacağını düşünmekteyiz.
|