Mortal Sonuçlanan İleri Derece Eisenmenger Sendromlu Gebede Anestezi Yönetimi
Güray Demir, Bedih Balkan, Derya Mandacı, Zafer Çukurova, Oya Hergünsel
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Kliniği
Giriş: Eisenmenger sendromu sıklıkla ASD, VSD gibi bozukluklar sonucu pulmoner vasküler direncin geri-dönüşümsüz olarak artışı, sistemik-pulmoner kan akımı arasındaki bağlantının sağdan sola şant ile karakterize olan bir bozukluktur. Özellikle doğumsal kalp hastalığını (DKH) takiben gelişen Eisenmenger sendromlu olgular için gebelik kontrendikedir. Bu sunuda doğumsal VSD’e bağlı Eisenmenger sendromu gelişmiş olan kontrolsuz gebede mortal seyreden doğum süreci tartışılmış ve uygun anestezik yaklaşım gözden geçirilmeye çalışılmıştır. OLGU: 21 yaşında 32 haftalık kontrolsuz ilk gebeliği olan hasta solunum sıkıntısı nedeni ile acil servise geldi. Anemnezinde solunum sıkıntısının çocukluğundan bu yana mevcut olduğu, gebelik döneminde ise şiddetlenerek arttığı öğrenildi. Yapılan ilk fizik incelemede hastada ileri derecede dispne, solunum seslerinin azaldığı dinlemekle her iki akciğerde yaygın ödem bulguları olduğu gözlendi. İleri derecede kardiyak üfürümü mevcut idi. Ek olarak hasta siyanoze görünümde idi. Kaşık tırnakları dikkat çekici idi. Yapılan EKO değerlendirmesinde 3cm perimembranöz VSD, ileri derecede sağ-sol şant (140mmHg gradyent) ve ileri derece pulmoner hipertansiyon (85 mmHg) bulundu. Hasta anestezik değerlendirme sonrası acil koşullarda sezeryana alındı. Hastanın KTA:120 atım/dk, TA: 172/92 mmHg, spO2: 60 (ortam havasıda) idi. Hastaya intra-arterial basınç takibi ve oksijen desteği ile epidural blok uygulandı. 2850 gr canlı erkek bebek doğurtuldu. Operasyon sırasında ciddi hemodinamik değişiklik gözlenmedi. Operasyon sonrası anne genel yoğun bakım ünitesine alındı. Takibi stabil seyreden hasta 1. gün sonunda kardiyoloji servisine çıkarıldı. Servis takibi sırasında ani ciddi dispnesi oluşan ve genel durumu kötüleşen hasta yaşamını kaybetti. Tartışma: Eisenmenger sendromu kardiyak açıdan maternal mortalitenin hala temel nedenidir. Bu hastalarda anestezi yönetimindeki temel amaç hipokseminin daha kötüye gitmesini önlemek için sağdan sola şantı en aza indirmektir. Bunun için birçok anestezist epidural ya da spinal-epidural kombine blok uygulamasını tercih etmektedir. Bu olguda da bu nedenler göz önüne alınarak epidural blok uygulandı. Operasyon sırasında öncesine göre anlamlı bir hemodinamik değişiklik oluşmadı. Fakat hasta operasyon sonrası 3. günde mevcut kardiyak patolojilere bağlı olarak yaşamını kaybetti.
|