Ülkemizde Anestezi Uzmanlarının Premedikasyon Tutumları Anketi
Serpil Ekin1, Mesut Erbaş1, Dilek Ömür2, Volkan Hancı2, Hasan Ali Kiraz1, Hasan Şahin1, Hüseyin Toman1, Tuncer Şimşek1, Berna Uyan1
1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı, Çanakkale
2Dokuz Eylül Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı, İzmir
Giriş/Amaç: Bu çalışma ile Türkiye genelinde çalışan anestezi uzmanlarının premedikasyon uygulamalarını araştırmayı hedefledik. Gereç ve Yöntem: Çalışma Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu izni alındıktan sonra 16.06.2012- 16.06.2013 tarihleri arasında uygulandı. Anket verileri, web üzerinden elektronik posta yoluyla anket formunun gönderilip anestezi uzmanlarının formu doldurması ve basılı anket formlarının elden dağıtılıp doldurulması ile elde edildi. BULGULAR: Araştırmamıza Türkiye’nin farklı bölge ve kurumlarından toplam 419 anestezi uzmanı katıldı (tablo 1). Preanestezik değerlendirmenin çoğunlukla elektif operasyondan 2-7 gün önce yapıldığı gözlendi. Çalışmamızda Özel Sektörde preanestezik değerlendirme odasının devlet ve üniversite hastanelerine göre anlamlı bir şekilde daha az olduğu görülmüştür (tablo 2). Preoperatif değerlendirmeyi hasta yatağında yapanların %75’ini ise özel hastanede çalışan anestezi uzmanları oluşturmaktadır. Rutin premedikasyon uygulamasının en sık 4-7 yaş grubunda (%61,3) tercih edildiği görüldü(tablo 3). Tüm yaş gruplarında elektif operasyon öncesi rutin olarak premedikasyon kullanımının özel hastanelerde diğer kurumlara göre daha fazla olduğu gözlemlendi. Katılımcıların en sık kullandıkları premedikasyon ajanları ve yaş gruplarına göre tercihler tablo 4’de gösterildi. Her yaş grubunda premedikasyonun; servis-hasta odasında en sık özel hastanelerde uygulandığı, anestezi öncesi hazırlık odasında ise en fazla sıklıkta üniversite hastanesinde uygulandığı saptanmıştır. Anketimize katılan anestezi uzmanlarının tüm yaş gruplarında premedikasyon uygulama önceliğinin anksiyeteyi azaltmak olduğu ortaya çıkmıştır Ayrıca pediatrik olgularda anestezi indüksiyonu esnasında ailenin çocuğun yanında bulunmasına anestezi uzmanlarının %85,2’si ‘’hayır’’ yanıtını vermiştir. (Tablo 5). Katılımcıların premedikasyon sonrasındaki ortak endişesinin solunum depresyonu olduğunu gözlemledik. Tartışma/Sonuç: Hastaların ve hasta yakınlarının hastaneden ve anestezi uzmanından beklentilerinin yüksek olması, hastaneden taburcu olana kadar bu olayın stresini yaşamak istememesi nedeniyle günümüzde premedikasyon uygulamalarının giderek arttığı düşüncesindeyiz. Sonuç olarak; Preoperatif değerlendirme ve premedikasyon uygulamasında hasta ve anestezistin güvenliği göz önüne alınarak temel standartların oluşturulması ve sürekliliğinin sağlanması için benzer çalışmaların belirli aralıklarla yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.
|