Mide Adenokarsinomlu Gebe Bir Hastada Sezaryen Anestezisi Yönetimi
Müge Çakırca, Hatice Akdaş, Murat Akçay, Aysun Postacı, İsmail Aytaç, Mustafa Baydar
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Ankara
GİRİŞ: Mide adenokarsinomu dünya üzerinde kanserden ölümlerin ikinci en sık nedenidir. Ancak gebelik döneminde nadiren görülür. Bu olgu sunumunda kemik iliği ve santral sinir sistemi tutulumu olan mide adenokarsinomlu, kemoterapi alan bir gebede, bebeğin erken tahliyesi amacıyla sezaryen operasyonu sırasında uygulanan anestezi yönetiminin sunulması amaçlandı. OLGU: 26 yaşında, 45 kg, 29 haftalık gebe hastanın (gravida:5, parite:3, abortus:2) sezaryen operasyonu için değerlendirilmesi yapıldı. Gebeliğinin 18. haftasında santral sinir sistemi ve kemik iliğine metastaz yapmış mide kardiya bölgesinde adenokarsinom tanısı konulan hastaya konsey tarafından 3 kür kemoterapi (5Fu+Cisplatin) tedavisi planlanmış ve gebeliğin 29. haftasında sezaryan operasyonuna kararı verilmişti. Preoperatif değerlendirmede fizik muayenesi normal olan hastaya Hb:7,4g/dL, Htc:%20,8, Plt:35000 bulunması üzerine eritrosit süspansiyonu ve trombosit replasmanı yapıldı. Hb:9.4 g/dL, Htc:%26.3, Plt:61000 olan hastanın genel anestezi altında operasyonuna karar verildi. Preoperatif vital bulguları; TA:114/67mmHg, SPO2:98, Nabız:129/dk idi. Mide tümörü nedeniyle tok kabul edilen ve intrakraniyal tutulum nedeniyle KİBA şüphesi olan hastanın rokuronyum ile kas gevşemesinin sağlanmasına karar verildi. Preoksijenizasyonu takiben indüksiyonda 100 mg propofol ve 50 mg rokuronyum uygulandıktan sonra TOF monitorizasyonu eşliğinde 90.snde entübasyonu yapıldı. MAC 1 olacak şekilde sevofluran kullanılarak idameye geçildi. Entübasyon sonrası 70.snde bebek çıkarıldı. 1.dakika APGAR:6, 5.dakika APGAR:9, 10.dakika APGAR:10 idi. 50 µcg fentanyl ile birlikte %50 O2+N2O karışımı ile idameye devam edildi. İntraoperatif 900cc kanaması olan hastaya 1Ü eritrosit süspansiyonu verildi. 30 dk süren operasyon sonunda sugammadeks 4mg/kg yapıldıktan sonra TOF eşliğinde 181.snde hasta extübe edildi. Yoğun bakıma transfer edilen hastada postoperatif 2.günde DİK tanısı konuldu. Postoperatif 5.gün kardiyopulmoner arrest olan hasta KPRa cevap alınamayarak kaybedildi. SONUÇ: Nadir görülen bu olguda, kadın doğum, hematoloji, onkoloji, beyin cerrahisi ve anestezi ekibinin dahil olduğu multidisipliner yaklaşımın gerekliliği ve kemik iliği tutulumu da bulunuyorsa cerrahi sonrası DİK gelişerek hastaların mortalite ve morbiditesinin arttığı kanaatindeyiz.
|