İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2015

P-326

Superior Hipogastrik Plexus Blok İle Kronik Pelvik Ağrı ve Vajinismus Tedavisi

Cafer Altaş1, Havva Sayhan2, Serbülent Gökhan Beyaz2

1Sakarya Universitesi Egitim ve Arastirma Hastanesi, Sakarya
2Sakarya Universitesi, Tip Fakultesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon ABD, Sakarya


GİRİŞ Kronik pelvik ağrı(KPA) 6 aydan uzun süren, süreklilik gösteren, pelvisde, umblikusun altında, anterior abdominal duvarda veya kalçaya lokalize, fonksiyonel kısıtlılık yaratacak kadar şiddetli olan ağrı olarak tanımlanmıştır. Ağrının nedenleri genito-üriner organlar, gastrointestinal sistem, pelvik taban kas yapısı, nöropsikiyatrik sistem gibi farklılıklar gösterir. Kadınların en yaygın psikoseksüel disfonksiyonlarından biri olduğu düşünülen vajinismus, kaslarda tekrarlayan ve ısrarcı istem dışı spazm gelişmesi ve koitusu engelleyerek eşler arasında strese yol açabilen bir bozukluktur. Yazımızda KPA nedeniyle uyguladığımız Superior Hipogastrik Plexus Blok(SHPB) sonrası vajinismus şikayetininde kalmadığını raslantısal olarak tecrübe ettiğimiz olgumuzu sunmayı amaçladık. OLGU 43 yaşında 70 kg bayan hasta 3 yıldır pelvik bölgeye vuran, sıkıştırıcı, günde 4-5 kez tekrarlayan, cinsel aktivite ve idrar yapmakla artan, medikal tedaviye yanıtsız ağrı şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Jinekoloji uzmanı tarafından değerlendirilen hastada fiziksel, patolojik veya enfeksiyon gibi etyolojiyi açıklayacak organik sebep bulunamamış. Tarafımızca değerlendirmesinde kronik hastalığı olmadığı; sağ over kisti, duodenum perforasyonu, sezaryen, apendisit nedeniyle opreasyon geçirdiği; visuel analog skala (VAS)’sı 8/10 olduğu kaydedildi. KPA olarak değerlendirilen hastaya diagnostik tedavi amacıyla SHPB planlandı. Ameliyathanede fluoroskopi eşliğinde L5-S1 hizasından 20 gauge chiba iğne posteriol transdiskal yaklaşım ile girilerek superior hipogastrik plexusa doğru ilerletildi. Fluoroskopiyle iğnenin yeri kontrol edilerek 2 ml kontrast madde verildi ve L5 seviyesinin anteriorunda yayıldığı görüldü (şekil 1). 8 mg deksametazon ve 5 ml % 0.3 bupivakain uygulandı. Hasta postopratif 30. Dakika, 1 ve 3. saatte şikayetlerinin geçtiğini belirtti. Postoperatif 1. hafta kontrolünde şikayetlerinin, bununla birlikte vajinismus sorununun da kalmadığı öğrenilidi. Uygulamadan fayda gördüğü anlaşılan hastaya 1 hafta sonra bilateral 240 saniye SHP pulse radyofrekans uygulandı. Postoperatif 2.ay kontrolünde hastanın şikayetinin olmadığı öğrenildi. SONUÇ Litaratüre bakıldığında vajinismus tedavisinde SHPB ile ilgili olguya rastlanılmamıştır. Vakamızda tesadüfi olarak rastladığımız vajinismus şikayetinin azalmasının SHPB ile ilişkili olduğunu ve tedavisinde SHPB alternatif tedavilerden biri olabileceğini kanaatindeyiz.