İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2015

P-457

Kolonoskopi İşlemi Sonrası Üst Hava Yolu Obstruksiyonu: Olgu Sunumu

Sermin Karaarslan, Zeki Tuncel Tekgul, Onur Okur, Erkan Oymacı

İzmir Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi

GİRİŞ: Gastrointestinal perforasyon, kolonoskopinin nadir olmayan komplikasyonlardan birisidir. Bu perforasyonun amfizem olarak bulgu vermesi ise oldukça nadirdir. Tanısal amaçlı uygulanan kolonoskopi sırasında yaygın amfizem ve solunum sıkıntısı ile bulgu veren bir perforasyon olgusunu sunmayı amaçladık. OLGU: Rektal kanama şıkayeti ile cerrahi-gastroenteroloji polikliniğine başvuran 67 yaşında erkek hastaya kolonoskopi planlandı. Hipertansiyon dışında ek hastalığı bulunmayan, düzenli antihipertansif kullanmayan hastanın başlangıç non invaziv tansiyon ölçümü 135/95 mm Hg, nabız: 75 atık dakika ve sPO2: % 98 idi. 45 dakika süren işlem sırasında toplam 250 mg propofol, 100 mikrogram fentanil ve 2 mg demizolam kullanıldı. İşlem sırasında sigmoid kolonda 3 adet polipoid kitle eksize edildi ancak oluşum tabanda devam ettiğinden total eksizyon yapılamadı. Transvers kolonda geniş tabanlı 8 mm çaplı polip eksize edildi. İşlem süresince belirgin abdominal distansiyon gözlendi. Postoperatif derlenme ünitesine naklinden yarım saat sonra ajitasyon, şiddetli abdominal ağrı, yüzde ve boyunda ciltaltı amfizemine bağlı, palpasyonda krepitasyon veren belirgin şişlik saptandı. Hasta daha sonra yoğun bakım ünitesine sevkedilerek monitörize edildi. Nabız:105 atım/ dakika, TA: 155/95 mm/hg, sPO2: % 85, solunum sayısı 32 idi. Çekilen toraks ve batın tomografisinde göğüs duvarında ve servikal bölgede cilt altı ve fasial planlar arasında yaygın amfizem alanları tespit edildi. Suprasternal çekilme izlenen olgu servikal bölgedeki amfizeme bağlı üst hava yolu obstrüksiyonu olarak değerlendirilip oronazal maske ile non-invaziv ventilasyon uygulandı. 12 cmH2O devamlı havayolu basıncı (CPAP) uygulaması ile solunum sıkıntısında gerileme gözlendi. İzlemin 12. saatinde amfizemde azalma saptandı. Basınç desteği azaltılarak non-invaziv ventilasyon sonlandırıldı. Solunum sıkıntısı devam etmeyen olgunun izleminde cilt altı amfizeminin kayboldu ve ek şikayeti olmayan hasta 3 gün gözlem sonrası taburcu edildi. SONUÇ: Bu olgu ile pek çok merkezde personel ve mekan eksikliği sebebiyle tam olarak standartlara uygun şekilde yapılamayan dış anestezi sonrası hasta takibinin önemini ve kolonoskopi sonrası karşılaşılabilecek nadir bir komplikasyonu hatırlatmak istedik.