Laparoskopik kolesistektomi operasyonlarında insuflasyon, pozisyon ve PEEP uygulamasının hemodinami ve serebral oksijenasyon üzerine etkisi
Mustafa Azizoğlu, Süleyman Memiş, Funda Özel, İlkay Saydere, Handan Birbiçer
Mersin Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimayon Ana Bilim Dalı, Mersin
Laparoskopik cerrahiler günümüzde açık cerrahiden daha fazla tercih edilmektedir. Pnömoperitoneum ve pozisyon verme işlemi sırasında hastalarda hemodinamik ve respiratuar değişiklikler gözlenebilmektedir.Abdomenin CO2 ile şişirilmesi intraabdominal basıncı arttırarak sistemik vasküler rezistansın artmasına,kardiak debinin azalmasına yol açar ve intratorasik basıncın artmasına neden olur1. Pnömoperitoneum ile birlikte hastaya farklı pozisyonlar verilmesinin farklı serebral oksijenasyon değişiklikleri ile sonuçlandığını gösteren çalışmalar mevcuttur2.Bu çalışmamızda batın insuflasyonunun,baş yukarı pozisyon ile birlikte 5cm-H2O PEEP uygulamasının hemodinamik parametreler ve serebral oksijenasyon üzerine etkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem Etik kurul onayı alındıktan sonra Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniği’nce laparoskopik kolesistektomi uygulanacak 30 hasta çalışmaya dahil edildi.ASAI-II harici hastalar çalışma dışı bırakıldı. Hastalara anestezi indüksiyonu sırasında propofol 2 mg/kg,atraküryum 0,5mg/kg,fentanil 2µcg/kg uygulandı.Anestezi idamesinde %50/50 O2/N2O taze gaz ile %3-6 konsantrasyonda desfluran kullanıldı.Standart monitörizasyonla birlikte serebral oksijenasyon(Somanetics Invos4100)ve hemodinami (Edwards Lifesciences Vigileo)monitörize edildi. Hastaların pnömoperitoneum oluşturulmadan önce,pnömoperitoneum oluşturulduktan sonra 5.ve15.dakikalarda ve pnömoperitoneum sonlandırıldıktan sonraki 5.dakikada ortalama HR,MAP,SVR,CO,EtCO2,rSO2 ölçümleri ve kan gazı sonuçları kaydedildi. Bulgular Operasyon süresi boyunca hemodinamik ölçümlerde, PaO2 ve rSO2 düzeylerinde anlamlı fark yoktu.Sadece CO değerlerinin pnömoperitonyum öncesi ve desuflasyon sonrası ölçümleri arasında anlamlı fark mevcuttu.PaCO2 değerleri arasında PPS15 ve desuflasyon sonrası hariç diğer ölçümlerde artış bulundu.EtCO2 değerleri insuflasyon süresi boyunca yükseldi. Tartışma/Sonuç Birçok çalışmada pnömoperitonyum sonrası venöz dönüş azalması ve sempatik aktivite artışı ile ilişkili sonuçlara ulaşılmıştır.Bizim çalışmamızda hastaların hemodinamik parametrelerinde değişiklik olmamasının operasyon süresince narkotik ajan uygulanması ile ilişkili olabileceğini düşündük.Çalışmalarda insuflasyon sonrası serebral oksijenasyonun azalsa da kritik kabul edilen değerlerin altına düşmediği belirtilmektedir.Bizim çalışmamızda hem PaO2 hem de rSO2 düzeylerinde herhangi bir düşüş gözlenmedi. Sonuç olarak çalışmamızda hemodinamik stabilizasyon,baş yukarı pozisyon ve PEEP uygulamasının hem parsiyel arteriyel oksijen basıncının hem de rejyonel serebral oksijenasyonun stabil seyretmesinde etkili olduğunu düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, serebral hipoksi, PEEP
|