Herediter Anjioödemli Hastada Anestezi Yaklaşımı
Sinan Yılmaz, Nermin Dinçel Şahin, Ahmet Özdemir
Adnan Menderes Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı, Aydın
GİRİŞ:Herediter anjioödem nadir görülen C1 esteraz inhibitörü eksikliği veya fonksiyon kaybı ile karakterize kalıtımsal hastalıktır. Atak tablosu sıklıkla ekstremitelerde, yüzde, dilde ve visseral organlarda görülmekte ve larinks ödemi en ciddi komplikasyondur. Atakları tetikleyen faktörler stres, basınç, travma, gebelik, ACE inhibitörleri, alkol, enfeksiyon sayılabilir. Tedavide kinin yolağı inhibitörü, C1INH, TDP, antifibrinolitik, androjen steroid ve spazmolitikler yer almaktadır. Bu olgu sunumunda HA tanısı konmuş gebenin sezaryende uygulanan anestezi yaklaşımı sunulmuştur. OLGU: Ameliyat öncesinde el ve ayaklarda şişme, karın ağrısı şikayetleri olan 25 yaşında 38 haftalık gebeye sezaryen planlandı. Hastanın erkek kardeşi bir yıl önce nefes alamamaya bağlı ölüm ve otopsi sonucunda C1INH eksikliği tespit edilmesi sonucu yapılan aile taramasında tanısı konulmuş. Özellikle menstrüasyon dönemlerinde el ve ayaklarında ödem, karın ağrısı olduğu; ataklarda C1INH kullandığı öğrenildi. Laboratuar incelemede tetkikleri normaldi. Operasyondan bir saat önce C1INH uygulandı ve TDP hazırlığıda yapıldı. Operasyon masasında rutin monitörizasyon ve İV % 0.9 NaCl infüzyonu başlandı. Oturur pozisyonda medial yaklaşımla L4-5 aralığından 25G quinke iğneyle intratekal 12,5 mg hiperbarik bupivakain uygulandı. Ameliyat sırasında ve sonrasında sorun yaşanmadı. TARTIŞMA:C1INH kompleman, koagülasyon, fibrinolitik ve kallikrein-kinin sisteminin ana düzenleyicisidir. Fonksiyonel C1INH düzeyi %50’nin altına düştüğünde anjioödem gelişmektedir. Ataklarda bradikinin seviyesi artış olduğu gösterilmiştir. Ataklar sıklıkla 2-4.günde gerilemesine rağmen, laringeal ödem olması ciddidir. Akut atak profilaksisinde C1INH’leri sık kullanılmaktadır. Hastamızda girişimden 1 saat önce C1INH 2X500U uygulandı. Semptomlarda iyileşme laringeal veya gastrointestinal ataklarda 30dk içinde görülür. C1INH'in bulunamadığı durumlarda danazol ve TDP uygunabilir. Hamilelikte indüklenen hastalarda doğumda rejyonel anestezi tercih edilmelidir. Anne sütüne geçişi bilinmediğinden traneksamik asit, androjenler ve ikatibant kullanılmamalıdır. Bası komplikasyonlarını azaltmada rejyonal anestezi tercih nedeni olsada, sorun halinde anestezi uygulamanın güç olması tartışmalı bir konudur. SONUÇ: Günümüzde HA ve anestezik ilaçlar arasındaki etkileşim hakkında yeterli bilgi olmadığından hastaların değerlendirme ve takibi dikkatli ve yakından yapılmalıdır. Etkin ilaç tedavisi, uygun proflaks ile sorunsuz peroperatif ve postoperatif yönetim mümkün olabileceği kanısındayız.
|