Anestezi polikliniğine başvuran hastalarda anksiyete nedenlerinin ve düzeyinin değerlendirilmesi
Sinem Erfidan1, Yüksel Erkin1, Şule Özbilgin1, Hülya Ellidokuz2
1Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD., İzmir 2Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik AD., İzmir
AMAÇ: Cerrahi öncesi hastaların çoğunda farklı derecelerde anksiyete görülmektedir. Elektif cerrahi planlanan hastalarda anestezi ile ilgili anksiyete ve endişe nedenlerini ve düzeyini değerlendirmeyi amaçladık. GEREÇ-YÖNTEM: Elektif operasyon planlanan,18 yaş üstü 800 hasta ankete alındı. Preoperatif anksiyete düzeylerini ölçmek için hastaların durumsal kaygısını ölçmede kullanılan STAI-I anket formu uygulandı. Anestezi endişe nedenleri ise 15 soru ile bir Likert ölçeği kullanılarak değerlendirildi (Endişe 1:Kesinlikle Katılmıyorum, Endişe 2:Katılmıyorum, Endişe 3:Ne katılmıyorum Ne katılıyorum, Endişe 4:Katılıyorum, Endişe 5:Kesinlikle Katılıyorum). ASA I ve III grubu, okuma yazma bilen, psikiyatrik ve nörolojik hastalığı olmayan, psikiyatrik ilaç ve kronik alkol kullanmayan hastalar çalışmaya dahil edildi. BULGULAR: Anket formunu tam doldurulmuş olan 700 hasta değerlendirmeye alındı. Hastaların ortalama, yaş değerleri 40.95±15.68 olarak bulundu. STAI-I skoru 42,3±9,7 olarak bulundu. En yüksek STAI-I değeri 31-50 yaş grubundaydı. Kadınların preoperatif STAI-I değerleri, erkeklerden yüksek bulundu (p < 0.001).Hastaların anestezi öyküsü incelendiğinde 700 hastanın 479’nun daha önce anestezi aldığı ve bu hastaların STAI-I skorlarının sayısal olarak daha önce anestezi öyküsü olmayan hastalara göre daha yüksek olduğu görüldü (43,3 ± 9,4 karşı 41,8 ± 9,7). Ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.056).Bütün hastaların eğitim durumları ile ameliyat sırasında uyanmaktan endişelenenlerin sayısı üniversite mezunlarında yüksek bulundu (p=0,002). Anestezi endişe skorları ve cinsiyet arasındaki ilişki incelendiğinde kadınların en fazla ameliyat sonrası ağrıdan ve geride kalan ailesi için endişelendiği görüldü (p=0,000 ve p=0,000). Erkeklerin en çok maddi kayıptan endişelendiği görüldü (p=0,101). SONUÇ: Bu çalışmada, kadınların preoperatif dönemde ve aileden ayrılmaya bağlı anksiyete düzeyleri daha yüksek bulundu. 31-50 yaşları arası ve 51 yaş üstü grubun STAI-I değerlerinin daha yüksek idi. STAI-I durumluluk kaygı ölçeğinde doğrudan olan ifade soruları değerlendirildiğinde en yüksek oranda "şu anda sakinim" maddesine, en düşük "kendimi emniyette hissediyorum" maddesine cevap verildiği tespit edildi. Ameliyat öncesi hastaların çoğu anksiyete içinde olup, anksiyete düzeylerini düşürmeye yönelik preoperatif bilgilendirme ve farmakolojik premedikasyona ihtiyaç vardır.
|