Türkiye'de coğrafi bölgelere göre entübasyon güçlüğü sıklığı ve nedenleri
Ali Bestemi Kepekçi1, Hatice Pınar Yavaşça2, Serkan Telli3, Rauf Gül4, Duygu Sezgin5, Canan Yılmaz6, Selçuk Karabatak7, Havva Gül Tandoğaç8, Taner Çiftçi9, Dilek Metin Yamaç10, Şermin Eminoğlu6, Serkan Yücepur11
1Kilis Devlet Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü, Kilis 2İstinye Devlet Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü, İstanbul 3İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, İstanbul 4Gaziantep Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Gaziantep 5Ünye Devlet Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü, Ordu 6Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Bursa 7Muğla Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Muğla 8Yüksekova Devlet Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü, Kilis 9Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Edirne 10Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, İstanbul 11Suluova Devlet Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü, Amasya
GİRİŞ Endotrakeal entübasyon, havayolu açıklığını sağlamanın en güvenli yoldur. Ancak uygulamanın zorluk derecesi her hastada aynı değildir. Zor entübasyon sıklığı %1-13 oranında, ciddi entübasyon güçlüğü ise %2-3 oranında olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmamızda Türkiye genelinde bölgesel olarak, entübasyon güçlüğü sıklığını ve nedenlerini araştırmayı amaçladık. GEREÇ ve YÖNTEM Araştırma,Türkiye genelinde çok merkezli olarak planlandı. Etik kurul onayından sonra hastaneler Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden seçildi. Entübasyon denemeleri, 13 ayrı merkezde 24 tecrübeli anestezist tarafından yapıldı. Tüm hastaların Mallampati(MLP) ve Cormack Lehane skorları(CLS), tiromental(TM), sternomental mesafe(SM) ile ağız açıklıkları ölçülerek kaydedildi. Tüm uygulamalar machintosh laringoskopla yapıldı. Üç kez machintosh laringoskop ile başarısızlık durumunda sırayla mandren yardımlı, FastTrack LMA, video laringoskop ve fiberoptik bronkoskopi aracığıyla entübasyonları denendi. 3’den fazla deneme sonucu entübe edilemeyen olgular zor entübasyon kabul edildi. BULGULAR Çalışmaya 1313 hasta dahil edildi. Hastaların 534’ü erkek, 779’u kadın idi. Bölgelere göre dağılım; Akdeniz 61, Doğu Anadolu 219, Ege 74, Güneydoğu 182, İç Anadolu 262, Karadeniz 367, Marmara 148 hastaydı. Hastaların %10,89’u (143 hasta) zor entübasyon olarak tesbit edildi. Entübasyonu zor ve kolay olan hastaların demografik verileri arasında istatistiksel fark bulunmadı. Hastalar, bölge detaylı olarak incelendiğinde de demografik verilerinde anlamlı bir farklılık yoktu. Prediktif değerlerden SM, TM, ağız açıklığı ölçümlerinin, MLP ve CLS derecelerinin ise bölgeler arasında anlamlı olarak farklı olduğu görüldü.(Tablo 1) Aynı şekilde zor entübasyon oranlarında bölgeler arasında anlamlı farklılıklar gözlendi. En çok zor entübasyon Ege ve Akdeniz Bölgelerinde görüldü. (p<0,001) (Tablo 2). Prediktif değerler entübasyon zorluğunu ön görmede düşük sensitivite ve spesifite değerlerine sahipken, MLP+Ağız açıklığı kombinasyonunda spesifite %98,05' e çıkmaktadır. (Tablo 3) SONUÇ Türkiye'de zor entübasyon görülme sıklığı dünya ortalamaları ile paralel olmakla birlikte Ege ve Akdenizlilerde daha yüksektir. Bu farklılık antropometrik değerlerde de görülmektedir. Tek başlarına değerlendirildiklerinde MLP III-IV olması ve ağız açıklığının <3 cm olması en spesifitesi en yüksek olan değişkenlerdir.Kombinasyonlar artırıldıkça pozitif prediktif değerleri daha da artacaktır.
|