İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2015

P-009

Perkutan Trakeostomide Ultrasonografinin Kullanımı: Olgu Sunumu

Mahmut Alp Karahan, Ahmet Küçük, Evren Büyükfırat, Aytekin Yeşilay

Harran Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı, Şanlıurfa

Giriş Perkütan trakeostomi (PT); yoğun bakım ünitelerinde mekanik ventilasyondan ayrılamayan hastalarda, bronşiyal sekresyonların yeterli temizlenmesinin, hava yolu bütünlüğünü korumak için gerekli olduğu durumlarda ve hava yolu rezistansını azaltmak gibi nedenlerle kullanılmaktadır. Bu avantajlara rağmen invaziv bir girişim olup kanama, stenoz, hatta kardiyopulmoner arreste kadar varan ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir. Son dönemlerde PT sırasında doğru yerden trakeal ponksiyon yapılması, kanama komplikasyonlarının ve ponksiyon sayısının azaltılması amacıyla ultrasonografi (USG) kullanılmaya başlanmıştır. Bu olgu sunumunda elektif PT işlemi öncesi yapılan yatak başı üst havayolu ultrasonografinin önemini sunmayı amaçladık. Olgu 64 yaşında bayan hasta; araç içi trafik kazası sonrası yaygın subdural hematom nedeniyle acil operasyona alındı. Hasta postoperatif entübe olarak yoğun bakım ünitemize kabul edildi. Genel durumu kötü, oryantasyonu ve kooperasyonu olmayan Glaskow koma skoru 6 olan, takiplerinde nörolojik durumu düzelmeyen ve entübasyon süresi uzayan hastaya 21.gün PT planlandı. Hasta yakınlarından işlem için gerekli onam alındıktan sonra hastaya PT işlemine başlamadan önce 18-MHz linear transduser kullanılarak yatakbaşı üst havayolu ultrasonografi yapıldı. Vasküler yapılar incelendi. Trakeal kartilajın ikinci ve üçüncü aralığına yakın bölgede trakeo-innaminate arteri gözlendi (Resim-1). PT işlemi ertelenerek KBB bölümünden konsültasyonu istendi. Hastaya cerrahi trakeostomi planlandı. Hasta operasyon odasına alındı. Steril saha temizliğinden sonra sonra cilt insizyonu yapılarak ciltaltı, yüzeyel fasia geçildi. Trakeo-innaminate arteri saha boyunca izlendi (Resim-2). İlerleyen dönemde fistül, kanama ve enfeksiyon gelişmesi açısından cerrahi bölüm tarafından trakeostomi işlemine son verildi(Resim-3). İnzisyon primer sütürle kapatıldı. Sonuç USG non-invaziv olması, çabuk ulaşılabilmesi, kolay taşınması, hızlı sonuç alınması, istenildiği kadar tekrarlanabilmesi gibi birçok avantajı ile birlikte, havayolunun çok farklı açılardan gerçek zamanlı olarak değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır. Havayolu ile ilgili girişimsel uygulamalarda, vasküler yapıların tespitinde ve ölümcül komplikasyonların önlenmesinde yatak başı USG güçlü ve etkin bir görüntüleme aracıdır.