Donör Nefrektomide Preoperatif Anksiyetenin Anesteziden Derlenme ve Postoperatif Ağrı Üzerine Etkisi
Erbil Türksal, Işık Alper, Demet Sergin, Aslıhan Esra Yüksel, Sezgin Ulukaya
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı, İzmir
AMAÇ: Böbrek transplantasyonu, son dönem böbrek yetmezliği olan hastalar için en etkili tedavi seçeneğidir. Günümüzde böbrek transplantasyonlarının %20-25’i canlı vericilerden uygulanmaktadır. Çalışmalarda preoperatif anksiyetenin postoperatif ağrı ve derlenme üzerine olumsuz etkileri olabileceği bildirilmiştir(1,2). Literatürde donör nefrektomi geçiren bireylerde preoperatif anksiyetenin anesteziden derlenme ve postoperatif ağrı üzerine etkisi ile ilgili prospektif çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamızda açık donör nefrektomi operasyonu planlanan hastalarda, preoperatif anksiyetenin anesteziden derlenme ve postoperatif ağrı üzerine etkisini prospektif olarak araştırmayı amaçladık. YÖNTEM-GEREÇLER: Donör nefrektomi uygulanacak, 18-60 yaş arası, ASAI-II, 48 olgu çalışmaya alındı. Tüm olguların preoperatif dönemde STAI-I ve STAI-II ölçeği kullanılarak anksiyeteleri ölçüldü. Operasyon salonunda standart monitörizasyon ve standart anestezi protokolü uygulanan hastaların postoperatif analjezisi hasta kontrollü analjezi (morfin) ile sağlandı. Olguların preoperatif STAI puanları ile demografik verileri, anesteziden derlenmeleri ve postoperatif ağrı düzeyleri arasındaki ilişki karşılaştırıldı. BULGULAR: Olguların STAI puanlarının cinsiyet, yaş, ağırlık, boy, ASA sınıfı, geçirilmiş cerrahi, kronik ağrı, akrabalık düzeyi, eğitim düzeyi, gelir düzeyi, sigara kullanımı arasında korelasyon göstermediği saptandı. STAI-I puanı ile spontan solunum başlama süresi, yeterli solunum başlama süresi, ekstübasyon süresi, modifiye Aldrete Skoru ³9 olma süresi arasında anlamlı ilişki bulundu(p<0,01). STAI puanları yüksek hastaların 30. dk, 1., 2., 4., 8., 12., 24. saat VAS skorları daha yüksekti (p<0,05). STAI puanları ile 24 saatlik toplam analjezik tüketimi arasında korelasyon saptandı. Hastaların postoperatif 30. dakikada %100’ünde, birinci saatte %92’sinde, ikinci saatte %67’sinde, dördüncü saatte %33’ünde, sekizinci saatte %4’ünde ek analjezik ihtiyacı oldu. SONUÇLAR: Literatürde anestezi ve cerrahi uygulanacak hastaların preoperatif dönemde %38-45'inde anksiyete geliştiği saptanmıştır. Anksiyete düzeyinin anesteziden derlenme ve postoperatif ağrı üzerindeki etkileri hala tartışmalıdır. Çalışmamızda anksiyete düzeyi yüksek olan hastaların anesteziden geç derlendiği ve postoperatif ağrılarının daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle cerrahi öncesi anksiyete değerlendirilmelidir. Preoperatif anksiyete düzeyi yüksek bulunan olgularda, operasyon öncesinde anksiyetenin azaltılması yönünde planlama yapılmasının anesteziden derlenme ve postoperatif ağrı üzerine olumlu etkisi olabileceği kanısındayız.
|