İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2015

P-019

Servikal pleksus bloğu sırasında lipid infüzyonu gerektiren düşük doz intravenöz lokal anestezik uygulanması

Orhan Kılıç, Fulya Yılmaz Duran, Ahmet Dede, Gizem Şenoğlu

Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, İzmir

GİRİŞ: Karotis endarterektomisinde (KE) anestezi yönetiminin ama¬cı optimum serebral perfüzyonun sağlanması, mini¬mum kardiyak ve fizyolojik stresin minumuma indirilmesi ve serebral fonksiyonların değerlendirilebilmesidir. Genel anestezi veya bölge¬sel anestezi ile yapılabilir. Servikal pleksus bloğu ile yapılan tek taraflı KE sırasında oluşabilecek nörolojik komplikasyonlar, hastanın motor fonksiyonlarını ve şuur durumunu anlık olarak takip ederek erken dönemde fark edilebilir olmasını sağlar. Biz bu olgumuzda servikal pleksus bloğu yaparken intravenöz lokal anestezik uygulanması gerçekleşen olgumuzu sunmayı amaçladık. OLGU: 53 yaşında, ASA III, 73 kilo erkek olguya KE planlanmış. Özgeçmişinde hipertansiyonu ve sigara kullanımı ve geçici iskemik atağı mevcut. USG’de sol internal karotis arterde %85, sağ karotis arterde %80 darlık tanısı almış. Ellektif koşullarda operasyon salonuna alınan olguya, ameliyat öncesi 0,05mg/kg intravenöz midazolam premedikasyonu uygulandı. Ameliyathanede rutin monitorizasyon (elektrokardiyografi, radiyal intraarteryalden invaziv arteryal kan basıncı takibi, pulse oksimetri) uygulandı. TA:170/96 mmHg, nabzı:67 atım/dk, SpO2: % 97 olarak ölçüldü. 10 cc %2'lik prilokain ve 10 cc %0.5 bupivakainin karışımı hazırlandı ve servikal blok uygulamasına başlandı. C2 seviyesinden blok uygulanması sırasında aspirasyonda iğnede kan saptanması üzerine iğnenin pozisyonu değiştirilerek 4 ml lokal anestezik karışımı uygulandı. Uygulamadan hemen sonra olgu kendini kötü hissettiğini, dudaklarda uyuşukluk ve karıncalanma, baş dönmesi,dispnesi olduğunu söylemesi üzerine işlem durduruldu. TA:122/73 mmHg,N:52 atım/dk,SPO2:%99 olarak ölçüldü. Olguya 0,5 mg atropin intravenöz uygulandı. Lokal anesteziğin intravenöz geçişi olduğu düşünülerek, %20 lik lipid solusyonundan 100 ml bolus ve 0,5 mL kg-1 dk-1’dan infüzyona başlandı. Olgu yaklaşık 5 dk içinde şikayetlerinin azaldığını ve kendini iyi hissetiğini belirtti. Toplamda 300 ml lipid aldıkdan sonra şikayetlerinin tamamen geçtiğini belirtti. Operasyonu elektif koşullarda yapılmak üzere ertelendi. TARTIŞMA: KE yapılacak olgularda servikal blok bir çok avantaja sahip olsa da riskleri azımsanmamalıdır. Özellikle düşük doz lokal anestezik ile intravasküler enjeksiyon uygulansa bile birçok yan etkiyle karşılaşılabileceği akılda bulundurulmalı ve tedaviye yönelik tüm hazırlıkların işlem sırasında hazır bulundurulması gerekmektedir.