İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2015

P-025

EKMO Kullanımı İle Başarılı Şekilde Tedavi Edilen H1N1- İnfluenza Olgusu

Ersagun Tuğcugil, Mücahit Taflan, Başar Erdivanlı, Ahmet Şen, Abdulah Özdemir

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı

GİRİŞ İnfluenza virüsü diğer gribal enfeksiyonlardan farklı olarak hızla alt solunum yollarına ilerlemekte, ciddi pnömoni ve akut solunum sıkıntısı sendromuna (ARDS) neden olmaktadır. Hastaların yaklaşık %20’si yoğun bakım ihtiyacı duymakta, %5’i kaybedilmektedir. Konservatif tedavi ve akciğer koruyucu ventilasyona rağmen derin hipoksemi düzelmeyebilir. Son zamanlarda ekstrakorporeal membra¬nöz oksijenatörlerin (EKMO) kullanımı, ARDS gelişen hastalarda umut verici bir tedavi yöntemi olmuştur. OLGU Öz geçmişinde diabetes mellitus ve kronik böbrek hastalığı olan 45 yaşında erkek hasta, solunum sıkıntısı nedeniyle acil servise getirildiğinde miks asidoz tablosundaymış, üre ve kreatinin ve potasyum değerleri yüksekmiş. Entübe edilerek dahiliye yoğun bakım ünitesine alınmış. Akciğer grafisinde bilateral konsolidasyon ve infiltrasyonlar görülmüş (Resim 1). Geniş spektrumlu antibiyoterapi ve antiviral tedavi başlanmış. Takibinde böbrek fonksiyon testleri ve asidozu düzelmiş. Fakat hipokseminin derinleşmesi nedeniyle entübasyonun 5. gününde anestezi reanimasyon yoğun bakım ünitesine alındı. Ekokardiografide kalp yetmezliğine veya kapak hastalığına dair bulgu gözlenmedi. ARDS tablosundaki hastaya yüksek peep ve maksimum 40 mbar plato basıncıyla recruitment manevrası uygulanarak hipoksemisi düzeltildi, fakat recruitment manevralarından kısa süre sonra hipoksemisi yeniden bozuluyordu. Akciğer grafisinde infiltrasyonların arttığı ve hipokseminin derinleştiği görülerek entübasyonun 10. gününde venövenöz EKMO desteğine alındı (Resim 2). Maksimum plato basıncı 30 mmHg ile sınırlanmışken PaO₂/FiO₂ oranı 100’ün üzerine yükseldi. EKMO tedavisinin 7. gününde hasta %55 FiO2 desteğiyle CPAP moduna alınabildi. EKMO tedavisinin 10. gününde, entübasyon süresi 17. güne uzadığı için, trakeotomiden korumak amacıyla EKMO desteğinin erken kesilmesi ve ekstübasyon denenmesi planlandı. Akciğer grafisinde iyileşme bulguları gözlenen hasta (Resim 3), yoğun CPAP desteğiyle takip edildi, yatışının 20. gününde PaO₂/FiO₂ oranı 200’ün üzerine yükseldi. Yatışının 31. gününde göğüs hastalıkları servisine devredildi. TARTIŞMA VE SONUÇ Konvansiyonel tedaviye cevap vermeyen olgumuzda EKMO kullanarak doku oksijenizasyonunu koruduk. Ayrıca EKMO’yu akciğerlerde tam iyileşme gerçekleşmeden sonlandırarak uzun süreli entübasyona, trakeotomiye ve heparinizasyona bağlı olası komplikasyonları önlediğimiz kanaatindeyiz.