Bilateral Mammoplasti Sonrası Gelişen Pnömotoraks
Özgür Kömürcü, Coşkun Araz, Ali Aliyev, Pınar Zeyneloğlu, Arash Pirat
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji Anabilim Dalı
GİRİŞ Pnömotoraks, göğüs boşluğu içerisinde parietal ve visseral plevral yapraklar arasında serbest hava bulunmasıdır. Küçük miktarlarda problem oluşturmazken artan miktarlar solunum sıkıntısından hayatı tehdit eden durumlara kadar ilerleyebilecek klinik tablo oluşturabilir. Toraks duvarında gerçekleştirilen tüm cerrahiler pnömotoraks açısından risk taşırlar. Bu yazıda bilateral mammoplasti sonrası gelişen tek taraflı pnömotoraks vakası sunulmaktadır. OLGU Bilinen sistemik hastalığı bulunmayan 39 yaşında kadın hasta kronik sırt ağrıları nedeniyle dış merkezde sorunsuz bir ameliyat ve anestezi öyküsü ile bilateral mamoplasti ameliyatı geçiriyor. Ameliyat sonrasında servise alınan hastanın bu sıradaki kan basıncı 110/60 mmHg, kalp atım hızı 65/dk, oksijensiz saturasyonu % 98 ve vücut sıcaklığı 36 oC olarak ölçülüyor. Hastanın preoperatif laboratuvar değerleri ve PA akciğer grafisi normal bulunmuş. Hastanın postoperatif laboratuvar değerlerinde de patoloji saptanmıyor. Postoperatif birinci günde hastanın ağrı, nefes alıp vermesinde zorlanma ve taşikardi şikayetleri gelişiyor. Oksijen satürasyonu %92, kalp atım hızı 130/dk ve kan basıncı 120/70mmHg olarak ölçülüyor. Kardiyoloji bölümüne danışılarak sinüs taşikardisi tanısıyla beta blokör tedavisi başlanıyor. Postoperatif 2. gün periferik oksijen satürasyonu %92 kalp hızı 110/dk ve kan basıncı 125/75mmHg olarak taburculuğu yapılıyor. Taburculuk sonrasında solunum sıkıntısı ve göğüs ağrısı devam eden hasta acil servisimizde değerlendirildi. Solda akciğer sesleri azalmış olduğu ve hemoglobinin 6,2g/dl olduğu gözlendi. PA akciğer grafisinde sol akciğer alanında ciddi pnömotoraks gözlendi. Tedavi amacıyla sol akciğere göğüs tüpü takıldı ve 2 ünite eritrosit süspansiyonu verildi. Hasta üç günlük stabil takibin ardından önerilerle taburcu edildi. TARTIŞMA VE SONUÇ Mammoplati sonrası pnömotoraks nadir görülen bir komplikasyondur. Kesin etiyolojisini belirlemek her zaman kolay olmayabilir. Cerrahiye veya anestezi yönetimine bağlı olarak oluşabilir. Bizim olgumuzda geç dönemde başlayan bir solunum sıkıntısı ve göğüs ağrısı mevcuttu. Yapılan incelemeler sonrasında hastada geç dönemde oluşan pnömotoraks tanısı kondu ve başarılı şekilde tedavi edildi. Sonuç olarak toraksta gerçekleştirilen tüm cerrahi işlemlerden sonra gelişen solunumsal sıkıntılarda pnömotoraks mutlaka araştırılmalıdır.
|