Bir İktiyozis Olgusu ve Anestezi Yönetimi
Muhammed Enes Aydın, Hakan Tuzlalı, Füsun Bozkırlı
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı, Ankara
GİRİŞ: İktiyozis, klinik ve etiyolojik olarak heterojen, derinin yaygın kabuklanmasıyla karakterize bir grup kornifikasyon bozukluğudur. Konjenital ve akkiz olarak görülebilmektedir. Konjenital formlarını lamellar iktiyozis, nonbüllöz konjenital iktiyoziform eritroderma, “harlequin-iktiyozis” oluştururken, iktiyozis vulgariz ve X’e bağlı iktiyozis akkiz formları oluşturur. Lameller iktiyozis otozomal resesif geçişli olup, 300000 doğumda bir sıklıkta görülür. Ciltte meydana gelen bu kornifikasyon bozukluğu hastalığın ilerlemesiyle ağız açıklığını ve boyun hareketlerini kısıtlamaktadır. AMAÇ: Bu olgu sunumunda lamellar iktiyozis tanısı olan bir hastada genel anestezi yönetimindeki tecrübelerimizi paylaşmayı hedefliyoruz. OLGU: Lamellar iktiyozis tanısı olduğu bilinen 4 yaşında erkek, hidrosel onarımı cerrahisi planlanan hastanın preoperatif fizik muayenesinde ciltte yaygın iktiyotik bulgular dışında herhangi bir özellik bulunmamakta ve laboratuar parametreleri normal sınırlardaydı. EKG sinüs ritminde, PAAC grafisi doğaldı. Baş, boyun tutulumuna bağlı boyun hareketleri ve ağız açıklığı sınırlıydı. Damar yolu açılmış gelen hastaya IV 1 mg midazolam ile premedikasyon yapılarak, hasta ameliyathaneye alındı. 40 mg propofol ile anestezi indüksiyonu yapılarak 2 numara proseal LMA ile cerrahi başlatıldı. Sevofluran ve azot protoksit ile anestezi idamesi sağlandı. İntraoperatif hidrasyona 1/3 izomix ile devam edildi. Ameliyat süresince herhangi bir sorun yaşanmadı. 130 mg parasetamol ile analjezisi sağlanan hasta anestezik ajanları kapatılmasını takiben 20 dk sonra spontan soludu. Fakat uykuya meyilinin devam etmesi nedeniyle derlenme ünitesinde yaklaşık 2 saat izlendi. Derlenme ünitesinden taburculuk kriterlerini sağlaması üzerine hasta servise çıkarıldı. TARTIŞMA: İktiyozis hastalığında ciltte meydana gelen kornifikasyon bozuklukları sebebiyle özellikle baş-boyun tutulumlarında ağız açıklığı ve boyun hareketleri sınırlı olabilmektedir. Bu sebeple cerrahi tipi-süresi elverdiğince LMA gibi daha az invaziv havayolu araçları kullanılması uygundur. Hasta spontan soluması ve uykuya meyil halinin beklenenden daha uzun sürmesi açısından dikkatli olunmalı ve yakın izlenmelidir.
|